Pontos Devleti M.Ö 280 – 63
Pontos Devleti M. Ö. 280 – 63.Bölgemiz hakkında bilgi veren eserlerden birisi de Atina’lı Ksenophon’un (M.Ö.430-355) Anabasis adlı eseridir.
Burada Ksenophon,Pers’lerin Batı Anadolu Valisi olan Kyros/Keyhüsrev’in babası 2.Dareios/Dara’nın ölümünden sonra tahta çıkan kardeşi 2Atrakserkes’e (M.Ö.404-358) karşı isyan ederek bir ordu toplayıp, M.Ö.401 de Salihli’nin 8 km. batısındaki antik Sardes kentinden yola çıkmasını, Anadolu’yu baştanbaşa geçip Babil yakınlarındaki Kunaksa’da Pers imparatorluk ordusuna yenilmesini, bu yenilgiden ve Kyros’un öldürülmesinden sonra başıboş kalan on bin kadar Helen paralı askerin ülkelerine dönüş hikâyesini anlatır.
Kunaksa yenilgisinden sonra memleketlerine dönmek üzere yola çıkan Helen paralı askerlerinin kumandanı da öldürüldüğü için,seçilen birkaç komutanla birlikte dönüş yolunda orduyu yöneten Ksenophon, eserinde yaşanan olayların yanı sıra geçtiği bölgelerde yaşayan halklar konusunda da bilgiler verir.
Doğu Anadolu’yu kuzey güney doğrultusunda geçtikten sonra, Erzurum’un kuzeydoğusuna düşen dağlık bölgeye yönelirler. Geçtikleri bölgeleri yağmalayan Ksenophon ve arkadaşlarına karşı bölge halkları birleşirler. Halipler, Taoklar ve Phasianlerle karşı karşıya gelirler.
Taok’ların memleketi olan Tav-Eli/Dav-Eli” ne giren Ksenophon ve arkadaşları buraları yağmalayamayınca,Haliplerin memleketine girerek 7 günde 15 parasang (yaklaşık 78 km.) yol katederek Harpasos/Çoruh nehrine ulaştıklarını yazıyor. Onların Taok’ların ve Halip’lerin memleketinden geçerek Çoruh nehrine ulaşmak için izledikleri yol, 1. Dünya savaşında, Erzurum’un kuzeyi ve Tortum bölgesinde ilerleyen Rus ordu kolunun Çoruh nehri ve Bayburt Ovasına ulaşmak için izlediği yolla aynı yol olmalıdır.
İlk çağlarda bölgeyi hakimiyeti altına almış olan Pers imparatorluğu gücünün zirvesine çıktığı dönemlerde bölgeden vergi aldığı ve M.Ö. 480 de Yunanistan seferine çıkan Pers ordusunda bölgede yaşayan topluluklardan oluşan birlikler bulunduğunu biliyoruz. Fakat Ksenophon’un bölgeden geçtiği M.Ö.401 yılında bölgedeki halkların hiçbiri Pers imparatorluğuna bağlı değildi.
Orta Karadeniz’de, Amasya, Kastamonu, Sinop bölgesinde yerli halkın gücüyle Pers Satrap’mın oğlu Mithridates 1 tarafından kurulan Pontos Devleti (M.Ö. 301) de güçlü olduğu dönemlerde Ordu ve Giresun’un dağlık bölgelerinde yaşayan Tibaren’ler ve diğer toplulukları kendine bağlamış,fakat Harşit Çayının doğusu ile Çoruh Nehrinin denize döküldüğü yerin batısı arasında kalan bölgede yaşayan topluluklar üzerinde hakimiyet sağladığına yada bölgeyi kontrolü altına aldığına dair tarihlerde herhangi bir kayıt yoktur.
Bu dönemde Karadeniz’in doğu ve kuzey sahillerinde kurulmuş olan Helen koloni şehirleri Pontos devletine vergi vermiştir.
Pontos devletini kuranlar büyük çapta Anadolu’lu yerli halklardır. Tibarenler, Amazonlar, Makronlar, Mosinekler, Marlar, Halipler, Alizonlar, Sakalar, Kohllar, Abazalar, Lazlar, Hellenler, Heptakometler, İranlılar ve çok az sayıda da koloni oluşturmak suretiyle bölgeye yerleşen Miletliler gibi…
Son kralları Mithridates VI. Evpator zamanında devletin sınırları en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Bu kralın yayılmacı siyaseti sonucu devletin sınırları batıda Ege Adalarına kadar uzandı. General Pompeius idaresindeki Roma orduları M.Ö.63 de Pontos ordusunu yenerek bu devlete son verdi.