16.Yüzyılda Rizede Nüfus Durumu
16.YY.başlarından itibaren Rize’nin nüfusunda etnik ve dinsel olarak önemli değişiklikler olmaya başladı. Rize kıyılarına 15-20 km. mesafeye kadar sokulan ve dağların yüksek kesimlerini kendilerine yurt tutanlar,
1461’den sonra artık sahile inmeye başladılar. Bunlar yüksek kesimlere doğudan ve güneyden gelip yerleşen ve 1461 öncesi sahilde yerleşenlerle genellikle ayrı etnik ve dinsel topluluklara mensuptular.
M.Ö.120’lerde Horasan’dan îran yoluyla gelen Oğuz boylarından Arşaklılar (Partlar) ile,Dağıstan’dan (Karaçay-Balkar adlı Kıpçak Türklerinin ataları) Balkarlar Çoruh vadisine ve Bayburt ovasına yerleşirler. Vadiler ve yaylalar kesimine yerleşen toplulukların sahile inip bir güç oluşturmalarının önündeki en büyük engel Laz-RumPontus ittifakı idi.
Aynı zamanda bir Ortodoks dayanışması olan bu durum karşısında yıllardır iç bölgelerde yaşayanlar,Osmanlının fethi ile birlikte artık güven içinde kıyı bölgelerde de yaşama hakkını elde ettiler. Çoruh vadisinde bulunan Gürcü-Ermeni-Kıpçak-Oğuz Bagrath Krallığı’nda yaşayan Türk topluluklarına karşı Hıristiyan Gregoryen kilisesi aracılığı ile sistemli bir Ermenileştirme programı uygulanmaktaydı
Bu bölgede yaşayan Türk topluluklarının maruz kaldığı bu kültürel baskılar sonucunda kısmı bir başarı sağlandığı ve özellikle dil de bazı Ermenice kelimeler kullanılır duruma gelinmiştir.7.-11.yüzyıllar arası bu faaliyetler olurken yine de eski kimliklerini kaybetmeyen bu topluluklar 1405 senesinde Ermeni yönetici Arakeli, avanesiyle beraber Araklı deresinden kovarak, İspir hakiminden Müslüman yönetici istediler.
Yörede kalanların bir kısmı da Balkar dağlarının güneyine göç ettiler. Elevid yayla köyünde kalan son Ermeni papazı Yakovid Hemşin’i terketmek istememiş, Türklerin tamamen Müslümanlaştırılmasını önlemek için köy köy dolaşarak; ne olur.yine Türk kalın fakat hepiniz Müslüman olmayın diye yalvarmıştır.
Bu yakarışlar fayda etmeyince kendisi de Hemşin’i terk ederek önceki soydaşlarının yanına (Balkar dağlarının güneyine) göç etmiştir. Yine M.S. 450-451 yıllarında İran’da Türk örf ve adetlerine tamamen ters düşen Mazdeizm dini hüküm sürüyordu. İran,Türklerin bu dine girmelerini isteyerek baskı yapıyordu.
Oğuzlar ve Bulgar Türkleri İran’a elçi göndererek bağlılıklarını bildirmişler,ancak din değiştirmede soğuk davranmışlardır. İran’ın dini baskılarına boyun eğmeyen çeşitli Türk boyları Rize’nin yüksek kesimlerine yerleşerek buraları yurt tutmuşlardı.
Yine 1461 tarihine kadar, Rize’nin yüksek kesimlerine Hıristiyan Gregoryen Türklerin bir bölümü Ermenilerle birlikte yada ayrı olarak yaşamaktaydılar. Hıristiyan Türklerin yanında İspir’den itibaren kuzeye, Karadeniz’e doğru Müslüman Türklerde yoğun olarak bulunuyorlardı.
Rize’nin fethinin akabinde gerek Trabzon Sancak beyi Kasım bey, gerekse de Umur bey zamanında gönüllü ve sürgün olarak bazı aileler şehrimizden sürüldü. Bunlar genelde bölgenin otokton halkı olmayıp ticaret amacıyla gelip yerleşen ve hakim sınıfı oluşturan ailelerdi. Bunlar çoğunlukla Kırım’a ve Rumeli’ne göç ettiler.