15 Yüzyılda Rizede İdari Durum
Tarihçi Tursun Bey’ in verdiği bilgilerden anlaşıldığına göre Trabzon, fethin akabinde, sancak beyi, kadılar, dizdarlar ve kale muhafızları tayin edilerek “sancak” haline getirildi.
1461- 1600 yılları arasında bu sancağın sınırları, Batıda Batlama deresinden başlayarak, doğuda Çoruh nehrinin denize döküldüğü yere kadar uzanıyordu. 1479′ da Torul ve Kürtün’ ün fethi41e birlikte, sınırlarda 1554 yılma kadar önemli bir değişiklik olmamıştır. Bu sınırlar içinde Çepni (Giresun), Kürtün, Torul, Trabzon Of, Rize, Atina, Hemsin ve Arhavi adlı dokuz kaza bulunuyordu.
Bu dönemde Trabzon Sancağı, bugünkü Trabzon ilinin bütün ilçelerini içine aldığı gibi, bugünkü Giresun’ un merkez kazası ile Keşap, Dereli, Karabulduk, Yağlıdere, Doğankent, Çanakçı, Espiye, Tirebolu, Görele ve Eynesil ilçelerini, Yine bugünkü Gümüşhane İlinin Kürtün ve Torul ilçeleriyle, Gümüşhane’ nin merkezini içine almaktaydı. Ayrıca bugünkü Rize ilinin bütün ilçeleriyle Artvin ilinin Arhavi ve Hopa ilçelerini kapsamaktaydı.
Sancak uzun müddet bir eyalete bağlanmadan İstanbul’ dan gönderilen Sancak Beyleri tarafından yönetilmiştir. 1461-1520 yılları arası askeri ve siyasi tedbirler gereği zaman zaman farklı ünitelere dahil edilmiştir. Trabzon Sancağının bir özelliği de “şehzade sancağı” olmasıydı. Şehzade Abdullah 1470′ de Trabzon Sancak Beyi idi. Yavuz Sultan Selim ise 1487-1510 tarihleri arasında Trabzon’ da Sancak Beyidir.
1486 Tarihli Tapu Tahrir Defterindeki kayıtlara göre, Rize Trabzon sancağının bir kazasıdır. Ayrıca bu kazadaki 1 tam köy Akçaabad nahiyesine, 2 hisseli köy Sürmene nahiyesine, 3 hisseli köy Yomra nahiyesine, 7 hisseli köy Atina kazasına, 1 tam köy Maçka nahiyesine ve 1 hisseli köyün de Kalipravel (Of) kazasına bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Rize kazasında 30 köy bulunmaktaydı. Rize Kadısı, Mevlânâ Bedrettin olup, Rize Kalesi komutanları Ali Fenari, Yusuf Kostarit ve Hamza Uskupi idi.