Rize Halk Oyunları
(Bu bölüm, Rize Halk Eğitim Merkezinde 3 yıl süre ile halk oyunları öğretmenliği yapan Hulusi Küspeci tarafından hazırlanmıştır.
Rize’de iki türlü horon oynanmaktadır. Hemsin horonları ve Rize horonları. Hemsin horonları genellikle tulum, Rize horonları kemece eşliğinde oynanır. Hemsin oyunlarından farklı olan Rize horonları, İkizdere-İyidere hattından doğuya doğru Çayeli’nin sahil kesimini içine alacak şekilde genişçe bir alana yayılmıştır.
Hemsin horonları ise Çayeli’nin dağlık kesiminden başlar doğuya doğru Hemsin, Pazar, Ardeşen v Fındıklı ilçelerini içine alır.
Horon: Daha çok imecelerde, düğün ve nişan törenlerinde, yayla şenliklerinde, dini ve ulusal bayramlarda ve bunlarda ve bunlara benzer zamanlarda oynanır. Oyun esnasında görülen titreme, ürperme ve silkiniş figürleri denizi ve denizden çıkan bir balığın can çekişmesini anımsatır.
Bununla birlikte oyunlarımızın temel yapısındaki figürlerin birçoğunda tarla kazma, belleme, ağaç kesme, taşıma, kütük biçme, dibekle mısır dövme, vb. gibi insan-doğa ilişkileri görülmektedir. Horonun kendine özgü tekerleme ve uyarılan vardır. Bu görevi genelde “Horoncu Başı” yapar. Ancak tulumla oynanan oyunlarda bazen nefes aralarında tulumcu da bu görevi yapabilir. Bu tür uyarmalar horonun birliğini ve düzenini sağlamak için yapılır.
Uyarmalar: “Dik oyna dik-alaşağı al-şaşma beri bak-yürü yürü-al geri al-yaylan yaylan-at belini at-kalk oyna-savuş savuş-gel içeri seslen-geldim beraber seslen canlı-yaşşa tulum-ses ver canlı-enişteee……” gibi sözlerle yapılır.
Horon: İlimizde tulum, ağız mızıkası, armonika ve kemence ile oynandığı gibi (temel müzik olarak) bazen de sözlü olarak bir türkü veya bir deyiş eşliğinde oynanır.
Oyunlarımız genelde elele tutuşarak halka, yarım ay veya tek dizi olarak oynanır. Bu demek değil ki, bundan böyle de klasik şekliyle oynanacak. Çağın gereği olarak ve günümüzün sahne sanatları yapısına bilimsel bir yaklaşımla yeni sahne düzenlemeleri yapıp, izleyicilerin beğenisine sunmak gerekir. Halk kültürümüzün bir öğesi olan halk oyunlarımızı gelecek kuşaklara aklanrken, sahne kullanım teknikleri kullanılarak bilim esasları doğrultusunda çalışma yapmak gerekir.
İlimizde oynanan oyunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz.
- 1- Hemşin-Rize
- 2- Yüksek Hemsin,
- 3- Topaloğlu,
- 4- Mehmetine,
- 5- Rize kız horonu,
- 6- Hemsin iki ayak,
- 7- Rize iki ayak
- 8- Çinçiva,
- 9- Papilat,
- 10- Rize sıksarayı
- 11- Sallama
- 12- Siya siya
- 13- Atlama
- 14- Karadere
HALK OYUNLARININ TARİFLERİ
a) ÇAYİLENDEN ÖTEYE OYUNU
Bu oyun “Çayeli’nden öteye gidelum yali yali” türküsüne uyarlanarak yörenin çay haşatını anlatan birkaç figürlük düzenlenmiş bir oyundur. Bu oyunu Rize Halk Eğitim Merkezi hak oyunları ekibi 1998 yılı ocak ayında hem il yarışmasında hem de 22 Mart 1998’de Akçaabat’ta Grup yarışmasında sahneye koymuştur. Sahneye giriş oyunu olarak uygulanmıştır.
Oyun Ritmi:7/8’liktir.
1. Figür: Kızların ellerinde çay makası (sırtlarında çay sepeti olabilir) ile çay keserek müzikle birlikte sahne merkezine yürürler. Hareketler söz konusu türkünün bir müzik cümlesi ile eştir. Merkezde yerini alan oyuncular seyirciye dönerler. Bir müzik cümlesi ile çay keserek öne gelirler.
2. Figür: Aynı ölçü içerisinde sağ çapraza ve sola çapraza dönerek çay keserler.
3. Figür: Makasları bırakıp geriye doğru önce sağ el ile ter atar, sonra sol el ile alın terini alarak hareket etlikleri noktaya dönerler.
4. Figür: Ter atma bittikten sonra el ele tutuşarak tüm oyuncular önce sağ yana 4 sayı ile yürüyerek 4. Sayıda sol ayağı fırlatırlar. Sol yana dört sayı gelerek sağ ayağı öne fırlatırlar. (Bu hareketler bir müzik cümlesi içerisinde 2 defa tetrar edilir.).
İKİ AYAK (DÜZ HORON)
En yaygın halk horonudur. Buna “düz horon” da denir. Kemence, tulum, kaval, armonika ve türkü söylenerek bu çalgılar eşliğinde veya bu çalgılardan bir tanesi ile de oynanabilir. Kız ve erkek grupları ayrı oynadığı gibi karma da oynanabilir ve oynanmaktadır. Oyun ezgisi sabit değildir.
1. Figür: Oyun sağ adımla sağ yana adım atarak başlar. Tüm figürleri 6 sayılıktır. Sağ, sol, sağ adımla yana dizlerden esneyerek yürüme yapılır. Sol ayak öne fırlatılır. Sol ayak çekilir, sağ ayak fırlatılır. Aynı figür müzik cümlesi sonuna kadar tekrar edilir.
2. Figür: Müzik cümlesi başa dönüp sağ ayağa denk geldiği zaman figür değiştirilir. Aynı 6 sayı ile erkekler ayaklarını yukan çeker, kızlar belden sağa sola esneyerek ayak uçları yere yakın basarak tekrar ederler.
3. Figür: Oyunun ilerleyen dakikalarında oyuna konsantre olan oyuncular taban basarak ve vücudu titreterek, kollan omuz ve daha yukarıya kaldırarak aynı altı sayılık figürü, hareketli bir şekilde sürdürürler.
Düz horonun; kollar bazen aşağı, arada dirseklerden öne kırık, bazen eller göğüs hizasında dirseklerden yukarıya kınk, bazende eller omuzlardan yukarı tutularak oynandığı görülür.
c) SALLAMA OYUNU
Tamamı ile ayak ritimlerine dayanan bir oyundur. Ritmi 9/E’liktir. Erkeklerin oynadığı oyundur.
1.Figür: Sağ ayak yana bir omuz genişliğinde açılır, belden sağa doğru ayakla birlikte esnenir ve solun yanma getirilir. Aynı şey sol ayakla yapılır. Sağa ve sola ayak açılıp getirilirken iki defa tabanlar üzerine çift basılır. Bu hareketler bir müzik cümlesi içerisinde olur.
2. Figür: Kollarla düşme yapılır, ayaklar yere vurularak sol ayak taban basarken sağ topuk sol çapraza doğru üç defa vurur. Her vuruşta sol taban üzerinde vücutla omuzlar sallanarak dönülür. Yine 1. figüre geçilir. Aynı hareketler sol ayakla da yapılır.
3. Figür: Sağa sola ayak açılarak oynanırken yine ayaklar yere vuruş yapar, sağ ayak öne basılarak 2 kez öne (kollar omuzdan yukarıda tutularak) yürüyüş yapılır. Geriye 2 kez çapraz koşu hareketi ile gelince ve 2 defa çift basılır. Tekrar 1. Figüre dönülür. Oyun süresince oyuna böyle devam edilir.
Bu oyunda, bazen ellerin bele konularak ve çilt basmalarda ellerin iki kez alkış tutup oynandığı da görülür.
Bu oyunda türkü söylendiği de olur:
Sallana sallana suya gidersin
Su değil meramın seyran edersinSen bu güzellikle yavrum çok kan edersin
Su değil meramın bize gidersin.
d) SİYA SİYA OYUNU
Bu oyun 1997 ve birkaç yıl öncesine kadar İyidere’li 1930 doğumlu Bayram Ali KARDEŞLER tarafından Rize Halk Eğitim Merkezi ekibine gösterilmiş fakat yeterli düzenleme yapılamadığından oyun tamamı ile sah-nelenememiştir. Yapmış olduğumuz bu çalışmada bu oyun üzerine eğilerek Bayram Ali KARDEŞLER‘e bizzat bu oyun oynatılarak video kasetine alınmıştır.
Halk Eğitim Merkezi arşivimizde saklıdır. Oyunda adım ve ezgi yönünden aslına uygun bazı düzenlemeler yapılmıştır. İl yarışması ve Grup yarışmasında halk oyunları ekibimize oynatılmıştır.
1. Figür: Oyuncular sağ çapraz dönerek birbiri peşine dizilir. Kollar arada kürek çekme hareketi yaparak, sağ ayak vücut yönüne taban basıp ani çekmelerle oyun alanına ilerlenir. Aynı hareket sol tarafada yapılabilir.
2. Figür: Karşıya dönülür, sağ adımla 4 sayı da eller kalkarak geriye çıkılır. Aynı figür 2-3 kez tekrar edilir.
4- Kollarla geriye çekme ve aşağı alma hareketi yapılır. Sağa sola belden kırılarak, ayaklar dizlerin iç kısmına çekilerek koşma hareketi yapılır. Dört sayı koşma, 5. Sayıda sağ ayakla yana, 6. Sayıda sol ayakla yana taban vurulur.
5. Figür: 4. Figürdeki sol ayağın tabanını vurduktan sonra ani bir hareketle tüm oyuncular çift taban üzerine, ayaklar bir omuz genişliğinde açık bir şekilde sağa birbiri peşine dönerler. Sağ ayağı basıp, sol fırlatılır. Sol ayağı basıp sağ ayağı fırlatarak omuz sallanır. “Oyna oyna” veya “gez gez” komutu ile tekrar seyirciye döner, 10 sayılık öne ve geriye gelme figürünü yaparlar. Oyun temposu hareketlidir. Böylece oyun başa dönülerek devam eder.
e) ATLAMA OYUNU
Atlama oyununu genelde erkekler oynar. Son zamanlarda karmada oynandığı görülmektedir. Oyun figürleri altı sayılıktır. Halay adımı gibi oynanır. Sadece tavir farklıdır. İki ayak horununun atlayarak yan adımların daha açık ve uzun atılarak ve vücutça da sıçrayarak oyun figürlerine ekleme yapılmıştır.
Atlama oyununun belli ve kesin bir ezgisi yoktur. Oyun hareketliliğine uyum sağlayan ezgilerle oynanabilmektedir. Aslında bu oyun yapılan incelemelerden de anlaşıldığı gibi düz horon içerisinde atlanarak ve sağa doğru koşup sol ayak atılarak oynanan düz horonun bir figürüdür diyebiliriz. Bu oyunda bazen kolların omuzlardan tutularak oynandığı da görülür. Diğer hallerde eller oyuncular arasında sürekli aşağı yukarı, dirseklerden kırık vaziyetle hareket halindedir.
f) KARADERE OYUNU
Kalkandere ilçesinin eski adı Karadere’dir. Bu oyun tarzı bu ilçeden alındığı için bu ad ile anılmaktadır.
Bu oyun Halk Eğitim ekibine, Arka Mahalleden 1925 doğumlu Emrullah REİS tararından tanıtılmıştır. Merkezimizce yapılan video çekiminde Emrullah REİS‘ten Karadere oyununu göstermesi istenmiştir. Oyunun tam manası ile derlemesi yapılmamıştır. Ancak değişik kişilerden edendiğimiz bilgilerle, oyun figürlerinin bir düzene konmasına özen gösterilmiştir. Oyun hareketlidir, genelde oyun kendi ezgisiyle oynanır.
1- Figür: Oyun ezgisi başlar başlamaz, sağ ayak yukan dize kadar çekilerek yerinde koşma hareketi yapılır. (Bir sağ, bir sol) Bu ayak çekmeler oyunun ezgisinin bir cümlesi süresincedir.
2- Figür: Sağ ayak solun önüne, sol ayak sağın önüne çapraz atılarak 4 sayıda kollar çevrilerek öne çıkılır. Aynı 4 sayıda geriye omuzlar sallanarak ve belden öne eğik bir şekilde gidilir.
3- Figür: Önce sağa dönülür. Bir ezgi cümlesi sağ tarafa oynadıktan sonra bellerden öne eğilerek 4 sayılık koşar adım alınır. Aynı şekilde omuzlar sallanarak geri yerine gelinir. Bu figür sol tarafa da aynı yapılır.
4- Seyirciye dönüldükten sonra ayaklar sürekli çapraz birbiri önüne atılarak yerinde oynanır. Oyun bu şekilde başa dönülerek devam eder.
g) SIK SARAY OYUNU
Bu oyun el ele tutuşan ikiden fazla oyuncu ile oynanan oyundur. Oyuncular birbirene yaklaşıp kemençenin titreşen nağmeleri ile birlikte titreyerek ileri ve geri 10 sayılık ritimle ayak ve vücut figürleri gösterirler. Bu figürler izlenmesi güç, anı hamleler ile devam eder.
Oyunda bir araya toplanan, kapanma gibi hareketler mevcuttur. Figürler çok çabuk oynandığı için kalemle ifade edilmesi güçtür. Ancak Rize sıksaray oyununun Akçaabat’a oynanan sıksaray oyunundan daha esnek, daha yumuşak hareketleri olduğu gözlenmiştir. Figürler çok sert değildir. Bayram Ali KARDEŞLER’den edindiğimiz bilgiye göre bu oyunda üç şekilde düşme hareketi vardır.
1- Kolları aşağı olarak yapılan hareket.
2- Ayaklar üzerine çömelerek kolların ve ayakların yana açılıp kapanması ile yapılan hareket.
3- Dizler üzerine düşüp kalkma hareketidir. Oyun diğer oyunlara nazaran hızlı oynanmaktadır. Oyun süresince ritim aynı devam eder. Hatta oyuncuların oyuna konsantre olması ile daha da hızlı oynandığı görülür.
h) BIÇAK OYUNU
Bıçak oyunu sıksaray oyununun bıçakla oynanan değişik bir versiyonudur. Kemençenin eşliği ile iki oyuncu tarafından oynanır.
İki arkadaş el ele tutuşup, dostça oynarken, biri diğerinin ayağına basar. Bu şekilde oynarken birbirlerinin elini bırakır ve ayrı ayrı oynamaya başlarlar. Tekrar birleşirler. Bu sırada biri nara atar ve silahını çeker. Bu silah kamadır. Çömelerek ve ayakta sıksaray ezgisi ile çabuk ve hareketli figürler yapar. Bir taraftan kama ile oynarlar. Oyun süresince ritmik hareketlere ve kemençenin vermiş olduğu ritme uyulur. Birbirini yenemeyen oyuncular sonunda elele tutuşarak barışır ve oyun sona erer.
Bu oyunu sadece iyi bilen iki kişi oynar. Daha çok seyirlik bir oyundur.
Bu oyunların haricinde Çayeli tarafında oynanan “Kadı Bağı” oyunu ile Güneysu ilçesi ve köylerinde oynanan “Matara kıran” oyununun oynandığı söylenmiştir. Araştırma süresinin kısıtlı oluşundan dolayı bu oyunlar tespit edilememiştir.
Rize Belediyesi Halk Oyunları Ekibi Video İzle