Akrabalık Nedir

      01.12.2019
      796
      Akrabalık Nedir

      Doğum, evlilik ya da evlatlık akdiyle gerçek­leşen insanlararası İlişki. Akrabalığın temel özellikleri biyolojik olmaktan çok sosyal bir boyuta sahiptir. Akrabalık genellikle sosyal antropolojinin en güç alt-alanlarından birisi olarak kabul edilmiş ve yoğun teorik tartışma­lara sahne olmuştur. Bunun da nedeni, akra­balığın çeşitli toplumlarda oldukça farklı şekil­lerde karşımıza çıkması ve Batılı toplumları te­orilerine model olarak alan bilim adamları­nın, Batılı olmayan toplumların farklı akraba­lık sistemleri karşısında düştükleri şaşkınlık­tır. Akrabalık terimi, dilimizde kullanılan ve yalnızca kan akrabalığını dile getiren hısımlık kelimesiyle karıştırılmamalıdır.

      Akrabalık hısımlık yoluyla olabileceği gibi akid (sözleşme) yoluyla da olabilir. Hısımlıkta aynı soydan gelmek ve kan bağıyla birbirine bağlı olmak zorunluyken sözleşmeden doğan akrabalık hukuki olarak evlatlık alınan kişinin evlat edinen kişiyle olan ilişkisini dile getirir. Hısımlık da ikiye ayrılır. İlki, birinci derece­den hısımlık ya da ebeveynle çocukları açısın­dan hısımlıktır. Burada ailenin bir üyesinin di­ğerinden doğmuş olması esastır. İkincisi de ci­var hısımlığı ya da ikinci dereceden hısımlık­tır. Burada da uzak da olsa ortak bir atadan gelmek, kan bağının ortak bir atada birleşme­si esastır. Babanın kardeşleri (hala, amca) ve annenin kardeşleri (teyze, dayı) ile bunların çocukları bu gruba girer.

      En geniş anlamda, ortak bir atayı paylaşan ya da biri diğerinden türeyen iki insan birbiriy­le akraba kabul edilir. Ancak bir zamanlar mo­da olduğu gibi akrabalık ilişkilerinin kan ilişki­leri olarak ele alınıp incelenmesi yanlış bir an­layışa dayanmaktadır. Biyolojik açıdan akraba­lığı açıklamak elbette mümkündür (genetik, kahtım v.b,), Ancak biyoloji niçin bir toplum­da belirli bir akrabalık sisteminin varolduğu­nu, hatta bu sistemin farklı kültürel gruplar içerisinde neden farklı biçimlerde tezahür etti­ğini açıklayamaz.

      Akrabalık ilişkileri evlilik yoluyla gerçekle­şirse buna bağlılık (alâka: affinity) yoluyla ak­rabalık adı verilir. Bağlılık İle akrabalık birbiri ile çok yakından İlişkili olduğu için akrabalık genellikle bağlılığı da içerecek şekilde kullanı­lır. Bir akrabalık sisteminden bahsedebilmek için evlilik ve ondan doğan akrabalıkları da sözkonusu etmek şarttır.

      Aile kavramı akrabalığın içerisinde kabul edilir. Sanayi toplumlarında akrabalık çeşitli nedenlerle (göçler vb.) gerek kapsadığı üyele­ri, gerekse işlevleri bakımından belli bir bölge içerisinde bulunma özelliğini yitirdiğinden, ak­rabaların "gurbef’e dağılması yüzünden gele­neksel toplumlardaki yapısını ve önemini kay­betmeye yüz tutmuştur. Akrabalar eskiden belli bir bölgede dayanışma içinde, hatta kır-sal-pastoral alanlarda kabile asabiyeti içinde yaşarlarken, sanayileşmenin sonucunda aile, yani çekirdek aile daha ön plana çıkmakta ve akrabalık neredeyse aile ile eş değer kabul edilmektedir. Akrabalık dediğimiz o geniş sos­yal kurum, şehirlerde minimum parçalara bö­lünmekte ve eskiden o kadar önemli olan yakınlık olayı yavaş yavaş kaybolmaktadır.

      Ne varki, özellikle Üçüncü Dünya ülkelerinden henüz tam şehirleşmenin gerçekleşmediği yer­lerde, kırdan kente göç hızlı ve toplu olarak meydana geldiğinden, kırsal kesimdeki akra­balar da toplu olarak büyük kentlere göçmek­te ve eski akrabalık sistemlerini ve dayanışma­sını kentin belli bölgelerinde oluşturdukları "geto"larda sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bu da zaman İçerisinde kent hayatının sekülerleş-tirici etkisi ve iktidarların kurduğu tck-biçimli ve merkezi eğitim sistemi sayesinde çözülme eğilimine girmektedir (Örneğin büyük şehirle­rimizde akrabalığın da ötesinde "hemşehri-lik"in ayrı bir anlama kavuşması bu bağlamda değerlendirilebilir).

      Akrabalık kurumuna yönelik antropolojik yaklaşımlar genellikle üç alana bölünmüşler­dir. Bunlar akrabalık terminolojisi, sosyal ku­rumlar (aile, soy ve yerleşik (residence) grup­lar) ve evliliktir. Evlilik burada değil, kendi madde başlığı altında ele alınacaktır.

      Akrabalık Terminolojileri

      Akrabalık terminolojilerinin incelenmesi, akrabalıkla ilgili incelemelerin babası olan antropolog L.Henry Morgan’a dek geri götü-rülebilir. Morgan iki tip aile terminolojisi ayırd ediyordu: "tasnifi" (elassificatory) ve "tas­virî’ (deseriptive) terminolojiler. Tasnifi ter­minoloji tüm birinci dereceden akrabaları (hı­sımları) ikinci dereceden akrabalardan (civar hısımlığı) ayırd edemeyen Iroquois kızılderili-leri gibilerinde; tasvirî terminolojiler de İngi­lizler gibi bu ayrımı yapan milletlerde görülür. Daha sonra R.H.Lowie tarafından ebeveynin neslinin kan bağıyla oluşan akrabalıklarının tasnifi temelinde dört tip belirlediği inceleme­si gelir. Lowie’yc göre, baba ve anne gibi birin­ci dereceden akrabaların amca ve hala gibi ikinci dereceden akrabalardan ayırd edildiği bizim kültürümüzdeki gibi sistemleri; birinci dereceden akrabalarla, onlarla aynı cinsten nesepleri (paralel akrabaları) çapraz akraba­lardan (bunlar zıt cinsten soy bağıyla bağlıdır­lar birbirine) ayırd eden sistemleri; her iki ay­rımı da aynı zamanda yapan ve böylece bir ki­şinin ebeveyninin nesebi içinde bu altı jeneao-

      lojik referans noktasının herbirini farklı bir te­rimle adlandıran sistemleri ve nihayet bu ay­rımları yapmayan "neseb" ya da "neseb sistem­leri" vardır. Bunlar tüm akrabalık türlerini ay­nı terimle ya da yalnızca cinsiyete göre ayırd edilen terimlerle tasnif ederler. Son olarak ter­minolojik tasnifine temel olarak ego oluşumu­nu alan ve etnik ve coğrafi etiketlerine göre al­tı tipe ayrılan bir girişim Murdock’dan geldi:

      1- Hawaili terminolojiler sülalenin üyelerini ve yeğenleri tek bir terimle (ya da ancak cinsi­yetle ayırd edilen iki terimle) sınıflarlar. On­lar birinci dereceden akrabaları ikinci derece­den akrabalardan ayırmazlar.
      2- İngilizce’nin de içinde olduğu Eskimo terminolojileri süla­lenin üyelerini kuzenlerden ayırd eder.
      3- Su­danlıların terminolojileri her jeneaolojike mevkiye farklı adlar verir.
      4- Iroquoİs termi­nolojileri paralel yeğenleri çapraz-yeğenler-den ayırd eder.
      5- Krow terminolojileri Iro-quois’ebenzer, fakat babanın kızkardeşinîn kı­zını babanın kızkardeşine verdiği adla sınıflan­dırır.
      6- Omaka terminolojileri de aynı şekil­de annenin erkek kardeşinin oğlunu, annenin erkek kardeşi için kullandığı terimle adlandı­rır.

      Burada okuyucunun aklına niçin böyle ol­maktadır gibi bir soru gelebilir: Niçin Nebras-ka’dakİ Omaka, ya da Yukarı Volta’dan Samo halkı, hem belirli bir yeğenler sınıfını, hem de belirli bir amcalar sınıfını aynı sözcükle karşı­lamışlardır? Bu noktada işin özüne doğru inİl-mekteve akrabalık terimlerinin doğası üzerin­de tartışmalar başlamaktadır.

      Bu tartışmala­rın en ünlüsü Kroeber ile Rivers arasında ola­nıdır. Kroeber akrabalık terimlerinin kaynağı­nı toplumda değil dilde ve onu incelemenin de sosyolojinin değil, psikolojinin görevi oldu­ğunu vurgulamış, buna karşılık Rivers evrimci bir bakış açısıyla bu terminolojilerin sosyal davranış tarafından belirlendiği tezini ortaya atmıştır. Daha sonraları tartışmaya Radclİf-fe-Brown dahil olmuş ve Rivers gibi akrabalık terminolojisinin sosyal yapı bağlamında ana­liz edilmesi gerektiğini (Rivers’in determinist açıklamasını kabul etmeden) ileri sürmüştür.

      Radcliffe-Brown bunun yerine akrabalık terminolojileri ilevarolan sosyal gerçekler arasın­da işlevsel bir karşılıklı bağımlılık olduğunu öne sürmüştür. Radciİffe-Brown’un varsayım­ları bugün de akrabalık terminolojisinin doğa­sıyla ilgili analizlerde kabul edilmiş bulunmak­tadır. Son zamanlarda yapılan semantik ve antropolojik çalışmalar bu yaklaşımların ge­çerliliği üzerinde yoğunlaşmış durumdadır.

      Sosyal Kurumlar

      Akrabalığı sosyal kurumlara dayanarak açık­layanlar daha farklı bir bakış açısına sahiptir­ler. Bu alandaki tartışmalar 1960’lara kadar soy grupları üzerinde yoğunlaşmaktaydı. Soy grupları bir baba soyu ilkesi, bir anne soyu il­kesi, her ikisinin de eşzamanlı otarak bulundu­ğu ve her ikisinin de bulunmadığı ilkeler tara­fından yapılanmış olabilirler. Verili bir top­lumdaki mülkiyetin tevarüsü gibi kurumlar, doğrudan doğruya soy gurubu yapısıyla İlişkili olabileceği gibi, böyle olmadığı durumlar da vakidir. Soy grubu yapısı, Murdock’a göre, kendi başına akrabalık terminolojisinin bir be­lirleyicisidir.

      (SBA)

      YORUMLAR

      1. kenan okan dedi ki:

        Medeni kanuna göre: birici derece akrabalar:anne-baba- eş ve çocuklardır. İkinci derece akrabalık :kardeşler, üçüncü derece akrabalık: torun ve kardeş çocuklarıdır. İhalelerde bu göz önünde bulundurulur.