Hesap Makinesi Nedir
Hesap Makinesi Yapısı uygun biçimde seçilmiş bir şebekeden geçen elektrik akımlarının gözlemiyle hesap sonuçlarını elde etmeye yarayan aygıt. Eski çağlarda yalnızca Euklides ve Arkhimedes matematikle uğraşmıyorlardı, örneğin tüccarlar da doğru hesap yapmak sorunuyla karşı karşıyaydılar.
Çoğu kez dört işlemi bilmek yeterliydi. Basit işlemler için bellek ya da parmaklar yeterliydi. Ama alışverişte sık sık karşılaşılan karmaşık hesapları hızla yapmak için başka bir yardımcı gerekiyordu. Bu yardımcı basit bir hesap makinesiydi.
Çinliler ve Babiliiler: Böylece, daha çok uygulamada karşılaşılan sorunlar yüzünden insanlar bir süre sonra, dört işlemi yapabilen bir tür sayma düzeneği olan abaküsü keşfettileı. Çörkü ve sayıboncuğu diye de adlandırılan bu ilk hesap makinesi, bundan dört bin yıl kadar önce Çinli ve Babilli tüccarlar tarafından kullanıldı. Ardından Yunanlılar ve Romalılar arasında yayıldı ve giderek bugüne kadar vardı.
Eski çağlarda teknik ve bilimsel hesaplarla uğraşan ve sayıları oldukça az olan bilim adamları, kuşkusuz hesap makinesine gereksinme duymuyorlardı. Zaten bilim adamları daha çok felsefeyle uğraşmayı yeğliyorlardı. Kaldı ki karmaşık hesaplar yapmak zorunda kaldıklarında, geometri bilgilerinden yararlanıp bunların üstesinden geliyorlardı. Bu arada zaten cebir de doğmuştu.
Fakat" onaltıncı yüzyıla doğru Avrupa da etkileri matematik alanma da yansıyan, derin toplumsal, ekonomik ve siyasal değişiklikler oldu. Maliye örgütü ve bankalar ortaya çıktı. Öte yandan ticaret, kıtalararası bo-vutlar kazandı. Muhasebe işlemleri zorunlu olarak gitgide daha karmaşık ve hacimli bir hale geliyordu.
Okyanuslaraşırı gemicilik, yer belirlenmesi için Güneş ve gezegenler konusunda kesin bilgiler gerektiriyordu, ilke ve yöntemler bakımından yeni boyutlar kazanan bilim, doğayı ölçmeye yönelmişti.’ Deneyler yapılıyor, elde edilen sonuçlar .natematiksel formüllerle ortaya konuluyor, sonramda formüller doğmakta olan endüstri için ge-rekli tesislerin akılcı biçimde tasarlanmalarında kullanılıyordu.
Kısacası gitgide büyüyen, durmak bilmeyen bir formül ve hesap seli toplumdaki tüm etkinlik alanlarına yayılmaya başlamıştı. Sayı boncuğu, cebir ve geometri artık gereksinimi karşılamıyordu. Artan gereksinme, insanları çeşitli araştırmalara yöneltti. Sonunda hesap makinesi bulundu. Ne var ki bir süre sonra hesap makinesi de yetersiz kalınca, yeni arayışlar başladı. Sonunda bilgisayar ortaya çıktı. Bilgisayar ve elektronik hesap makineleri: Bunlar matematik işlemler yapan olağanüstü elektronik makinelerdir, önce bilgisayarlarla elektronik hesap makineleri arasında bir ayrım yapmak gerekir. Bilgisayarlar uzay çağına yaraşır bir görünüşte olup, beyaz önlüklü teknisyenler tarafından çalıştırılan aygıtlardır.
Bunlar merkez ünitelerinin güçlü manyetik belleklerinde kendilerine verilen çok karmaşık programları öğrenir ve hatırlarlar. Çalışmaları, veriler üzerinde yaptıkları aritmetiksel ve mantıksal işlemler dizisiyle gerçekleşir. Bilgisayarın en belirgin özelliği tüm sistemin beyni olan merkez ünitesinin çok çeşitli çevresel üniteleri denetil-emesidir. Bilgisayar bu çevresel ünitelerle işlenecek verileri doğrudan doğruya okuyabilir ve sonuçlan verebilir. Başka bir deyişle bilgisayar bir hesap, okuma ve baskı sistemi olup, bir kez programlanınca bir dizi işlemi geniş bir veri çerçevesi içinde otomatik olarak durmadan tekrarlar.
Bilgisayarın muhasebecilerin yerini alan bir aygıt olduğunu söylemek yanlış olmaz. Fakat çok büyük ve pahalı bir makinedir. Acele olarak yapılması istenilen biraz karışık her hesap için bilgisayara başvurmak ekonomik açıdan yanlış bir davranış olur. öte yandan bugün okullarda öğrenilen matematik, çalışma yaşamında gittikçe yetersiz kalmaktadır.
Büyük ya da küçük, çok ya da az gibi değerlendirmelerin anlamı değişmektedir. Günümüz ekonomisinde çoğu kez sayılarla konuşulur, hızlı ve doğru bir biçimde hesap yapmak gerekir. Bir matematik kuramını bilmek başka, onu uygulayabilmek başkadır. Bugünün dünyasmda hızlı iş gören ve kullanışlı bir hesap makinesi olmaksızın okulda öğrenilen matematik bilgileri kullanabilmek hemen hemen olanaksızdır.
Çantada ya da cepte taşınan elektronik hesap makineleri, aranılan sonuçları ya da değerleri hemen verirler. Bu makineler insanları, sayılar karşısında duydukları korkudan kurtarmayı başarmışlardır.
Yazının bulunmasıyla sağlanan kültür dönüşümüne benzer bir yeni atılımı gerçekleştirdikleri öne sürülen bu makineler nasıl çalışır? Belirtilecek ilk şey bunların tıpkı bilgisayarlar gibi, yirminci yüzyılın en ileri teknolojisi olan elektroniğin ürünleri olduklarıdır. Elektronik hesap makinesinin kalbi aritmetiksel mantıksal bir ünitedir.
Bu ünite, dört işlemi yapabilen, veri çiftlerini birbirleriyle kar-şılaştırabilen karmaşık bir elektronik devredir. Kuşkusuz bu mantıksal aritmetiksel devre, üzerinde işlem yapacağı verilere sahip olmalıdır. Bu yüzden tüm hesap makinelerinde özel manyetik bellekler (kayıt ediciler) bulunur. Belleklerde, tuşlar tarafından yazılan veriler hatırlanır. Tuşlar arasında sonradan sonuçları üreten mantıksal-aritmetiksel devreler çalışır.