Enerji Kaynaklarının Oluşumu Nedir
Enerji Kaynakları Nasıl Oluştu Bir iş yapabilme yeteneğine enerji adı verilir. Bir merminin, bir yakıtın ya da bir ışınımın enerjisi gibi çok kullanılan terimler enerjiyi bazı cisim ya da bazı maddelerin sahip oldukları bir güç olarak gösterirler. Yan sanki bu cisimlerin enerji içerdiklerinden söz edilmiş olur. Ayrıca bu söyleyiş biçimi cisimlerin kimi özellikleriyle bağıntılı olarak, enerjinin çeşitli biçimler alabileceğini ortaya koymaktadır.
Nitekim gergin bir yayın gerilmeden doğan bir enerjiye, bir yakıtın kimyasal enerjiye, uranyumun nükleer enerjiye ve sıcak bir cismin ısı enerjisine sahip olduğundan söz ederiz. Yani cisimlerin enerji içeriğini, onların bazı dış (yayın şeklinin bozulması) ve çoğu kere de iç özelliklerine (yakıtın kimyasal enerjisi ya da bir cismin sıcaklığı) bağlarız. Sıkıştırılmış bir yay, serbest bırakılmadığı sürece hareketsiz kalır ve enerjisini sonsuza dek korur.
Motorun özel .bölümünde yanmadıkça, otomobilin benzini için de aynı durum söz konusudur. Benzin ancak yandığında, pistonlar üzerine etki ederek enerji içeriğini ortaya koyar. Fakat bu işlem sırasında benzin kimyasal değişmeye uğrar ve sonradan egzoz borusundan çıkan gazlara dönüşür. O halde benzinin enerji içeriğinin kimyasal olduğu söylenebilir.
Çünkü benzinin çevresindeki cisimler üzerine etki yapması için uğrayacağı dönüşüm kimyasaldır. Bunun gibi yayın da esnekliğinden doğan bir enerjisi vardır. Çünkü diğer cisimler’üzerine etki yapabilmesi için (saatin mekanizması) yayın serbest kalarak uzaması gerekir. Bu da yayın uğrayacağı dönüşüm esnek türde olduğunu gösterir.
Bu basit düşünceler özetlenecek ve genelleştirilecek olursa dönüşüme uğrayabilen bir cismin enerji içeriği olduğundan söz edilir. Bu dönüşmeler nedeniyle, cisim diğer cisimler üzerine etki ederek bu kez başka dönüşümlere yol açar. Dönüşümler ne kadar önemli ölçüde olursa, cismin enerji içeriği o kadar fazladır.
Enerjinin çeşitli türleri: Hareket halindeki bir cismin karşılaşabileceği en basit dönüşüm cismin durmasıdır. Kuşkusuz bunun gerçekleşmesi için, cismin bir başka cisimle karşılıklı etkileşme halinde olması gerekir, örneğin bir mermi hedefe çarparak, bir tekerlek ise frenin etkisiyle durur. Hepimiz çarpmada merminin hedefin şeklini boz-duğnuu ve tekerleğin sürtünme nedeniyle fren balatasını aşındırdığını ve ısıttığını biliriz. Bu etkiler, mermi ya da tekerleğin dönmesinin başlangıç hızı ne kadar büyükse o kadar artar.
O halde hareket halindeki her cisim, onu durduran işlemler sırasında açığa çıkan bir enerji içerir. Bu tür enerjiye kinetik enerji denir. Kinetik sözcüğü Yunancada hareket anlamına gelir. Bir binanın zemin katının penceresine konmuş bir saksı bizi endişelendirmez; fakat aynı saksı eğer beşinci katta ise bizi düşündürür. Yüksekte bulunduğu için, sahip olduğu enerjiyle düşerek bizi etkimesinden korkarız. Yerçekiminin etkisiyle cismin uğrayacağı konum değişikliği ne kadar büyükse, enerjisi o kadar fazladır (yani cisim ne kadar yüksekteyse enerjisi o kadar fazladır.)
Bu enerjiye potansiyel (gizil) enerji denir. Kinetik ve potansiyel enerjiyle, önceden sözünü ettiğimiz, yayın esnek enerjisi, cisimlerdeki mekanik (yani dış) dönüşümlerle ilgilidirler. Çünkü sadece durum, biçim ve hız değişikliklerine yol açarlar. Bu yüzden mekanik enerji adım alırlar. Çok bilinen başka bir enerji türü de çoğu kez ısı olarak adlandırılan termik enerjidir.
Bir cismi oluşturan atom ve moleküller ne kadar düzensiz ve hızlı bir biçimde hareket ederlerse cisim o kadar sıcaktır. Diğer bir deyişle ısı, bu mikros-kopik bileşenlerin kinetik enerjilerinin toplamıdır. Sıcak bir cismin enerji yaymasıyla ortaya çıkan etkin dönüşümler çeşitlidir. Bir lokomotifin pistonunuhareket ettirirken genleşen ve soğuyan buhar ya da modern bir santralın türbünü bunun tipik örnekleridir.
Bu örnekler bize enerjinin temel bir niteliğinden söz etme olanağını verir. Buhar, türbüne yüksek bir sıcaklık ve basınç altında girer. Çıkarken daha soğuk ve basıncı daha azdır. Yani enerjisinin bir kısmını kaybetmiştir. Kaybolan bu enerji ne olmuştur? Bu enerji makinenin hareketine yani kinetik enerjiye dönüştürmüş.
Çıkan buharın son sıcaklığı ne kadar düşükse kaybettiği ısı miktarı, dolayısıyla makinenin kazandığı kinetik enerji o kadar büyüktür. Fakat buharın geri kalan enerjisiyle makine tarafından kazanılan enerjinin toplamı buharın başlangıçta sahip olduğu enerjiye eşittir. O halde bir cisimden diğerine geçmesine ve dönüşümlere uğramasına karşın, enerji bütünüyle korunmuştur.
Bu özelilk bir cismin karşılaşabileceği bütün enerji süreçlerinde görülen genel bir niteliktir, örneğin yanmada açığa çıkan kimyasal enerji, oluşan gazlarla ve alevin çevreye saçtığı ışıklı ve kızılötesi ışınımlarla ısı enerjisine dönüşür. Uranyumun reaktörlerde uğradığı parçalanma reaksiyonlarında da atom çekirdeğinden açığa çıkan enerji, çekirdeği taneciklerin hareket enerjisine ve parçalanma sırasmda yayılan ışınım ve nötronların enerjisi haline dönüşmüştür.
Elektrik enerjisi: Enerjinin, korunumdan başka bir özelliği de, bir türden başka bir türe dönü-şebilmesidir.Enerjinin en değerli türlerinden biri de elektrik enerjisidir. Kolaylıkla nakledilebilir ve tümüyle diğer enerji türlerine çevrilebilir, örneğin elektrik ampullerinde ışığa, motorlarda mekanik enerjiye dönüşür.
Santrallar-daki jeneratörler aracılığıyla tümüyle elektrik enerjisine ya da sürtünmeyle ısı enerjisine dönüşen mekanik enerji de çok değerlidir. Oysa ısı enerjisi için durum farklıdır. Çünkü ısı enerjisini yararlı enerjiye dönüştüren türbünlerden ve motorlardan, ısının bir kısmı zorunlu olarak fire verir.
herkeze saolun varol
sitemiz çok iyi bende faydalanıyorum
çok uzun özet geçemezmiyiz
güzel ama çok uzun
çok güzel.bayıldım…sağolun!
çok güzel ama aradığımı bulamadım.
yazdığima karşilik bişe bulamadım