Feminizm Nedir
Feminizm kadınların ekonomik, toplumsal ve cinsel baskılardan kurtulmasını amaçlayan düşünce akımı. Fransız Devrimi sırasında filizlendi. 1791’de, Olympe de Gouges’in hazırladığı "Kadının ve Kadın Yurttaşların Hakları Bildrisi" ilk ciddi belgedir.
ilk ortaya çıktığında kadınların kimi ekonomik haklarının tanınmasıyla sınırlıydı. Çalışma haklarının sağlanması, istemlerin siyasal alana sıçramasına yolaçtı. Seçme ve seçilme hakkının tanınması, gelişmiş ülkelerde, XX. yy.’ın ilk yarısında gerçekleşti. Bu noktada kadınların ikincil konumlarının kaynağının yalnızca yasalar olmadığı anlaşıldı.
Eşitsizliğin ve kadının ikinci konumunun kaynağı, kadın-erkek işbölümü üzerinde temellenen ve gelişen sınıflı toplum yapısıydı. Çağdaş toplum ataerkil bir kültürün ürünüydü ve kadınlara yüklenen analık, eşlik, ev kadınlığı gibi kimi "rol"ler değişmedikçe kadının aşağılanması kaçınılmazdı. Simon de Beauvoir’ın "ikinci Cinsiyet: Kadın" adlı yapıtıyla yeni bir ivme kazanan feminizm, 1960′-larda kendi içinde farklılaştı.
Günümüzde, kadın-erkek eşitliğinin sosyalist toplumda sağlanacağını savunan sosyalist feministler; kadınların istemlerini sistem içinde kimi düzeltimlere bağlayan "reformist" feministler ve erkek egemenliğini "bugün" ve yaşamın her alanında ortadan kaldırmaya yönelen, özgür kadını yaratmaya çalışan radikal fe-ministler olarak sınıflandırılabilirler.
önde gelen savunucuları Kate Millett, Juliet Mittchell, Simone de Beauvoir’dır. Türkiye’de feminist düşüncelerin ilk ortaya çıkışı 1900’lü yıllarda oldu. Çok kadınlı evliliğe tepki olarak gelişen bu düşünceler, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadınlara ekonomik-siyasal kimi hakların tanınmasıyla önemini yitirdi. 1970’lerden başlayarak Batı’daki gelişmelere bağlı olarak yeniden canlandı. 1983’de "Kadın Çevresi" adlı feminist bir grup biçimlendi