Ekmek Nedir
Ekmek değişik tahıl unlarından yapılan hamurun fırında, saçta ya da tandırda pişirilmesiyle oluşturulan bir yiyecektir. Hemen her toplum için tarih öncesi çağlardan bu yana temel besin olan ekmek, genel olarak buğday unundan yapılırsa da mısır, çavdar gibi başka unlardan da yapılır.
incelemeler, taş devri insanlarının buğday ve arpadan yararlanarak ekmek yapmasını bildiklerini kanıtlamıştır. Taş devri insanları tahıl tanelerini öğüterek kaba bir un elde ettikten sonra, una su katarak hazırladıkları hamuru kızgın iki taş araşma yayıp pişirirlerdi. Kimi zaman da, su yerine, daha iyi bir tat verdiği için deniz suyu kullanırlardı.
Eski çağlarda, kimi ilkel topluluklar hamuru pişirmeden yerlerdi. Bu ekmekler tahılların kabuklarını da içerdiklerinden nişasta, glütin ve azotlu maddeler açısından zengin bir besin kaynağı oluşturuyorlardı. I.ö. II. yüzyıla kadar Romalıların en yaygın yiyeceği ekmek değil, bakla ya da kaplıca unundan yararlanılarak hazırlanan bir hamurdu. Bu hamur da sıcak taşlar üzerinde pişirilirdi. Kristof Kolomb öncesinde, Amerika’da yalnız mısır ekmeği vardı. Kimi zaman mısır ekmeğine fasulye unu da katılırdı.
Avrupa’da mısırın bilinmemesi gibi eski Amerika’da henüz tahıl bilinmiyordu. Halk fırınları: Gerçek anlamda ekmeğin yapılmaya başlanması Mısırlılara dayandırılır. Eski Mısır’da ekmek hamuru buğday unu, su, tuz ve mayayla hazırlanırdı. Arkeolojik bulgular, Eski Mısır’da hazırlanan ekmek hamurunu pişirmek için özel fırınların kullanıldığını göstermektedir.
I.Ö. 168’de Roma’da ilk halk fırınları açıldı, iki yüzyıl kadar sonra imparator Traianus ilk fırıncılık okulunu kurdurdu. Fırınlarda köleler ya da atlarla çalıştırılan hamur yoğurma düzenleri vardı. Ekmek, fırınların yanısıra evlerde de pişirilirdi. Nitekim Pompei’deki evlerde fırınlar ortaya çıkartılmıştır. Romalı askerler savaşa giderken yanlarında ekmek yapmak için gerekli malzemeyi de alırlardı. Bunların arasında küçük değirmenler de bulunurdu. Değirmeni bir akarsu yanına kurup tahıl tanelerini öğüterek un elde ederlerdi.
Ortaçağda ekmek yapımı dere-beylerin eline geçti. Derebeyleri kendi değirmenlerinin ve fırınlarının kullanılmasını istiyorlardı. Onbirinci yüzyıla doğru komünlerin ortaya çıkmasıyla yeniden halk fırınları açıldı ve fırıncı loncaları kuruldu. Ancak fırınlarda ekmek pişirmek isteyenler un ya da buğday sağlamak zorundaydılar. Ekmekçilik Rönesans boyunca büyük bir gelişme gösterdi. Bugünkü ekmek fabrikalarının öncüsü olan makinelerin yapımına ise onse-kizinci yüzyıl ortalarında girişildi. Olumlu sonuç veren ilk makine ise 1810’da Paris’te gerçekleştirildi.
Ekmek fabrikalarında ekmek yapımının ilk aşaması, hamurun bir makineyle karıştmlmasıdır. Hamur istenilen kıvama gelince özel kaplar içinde mayalanma odasına aktarılır. Mayalanma odasında uygun bir sıcaklıkta bekletilir. Mayalanma sona erince hamur, parçalara bölünerek birer ekmeklik biçime getirilir. Daha sonra pişirilmek üzere fırına sokulur. Eskiden ekmek yapımı için, içi tuğla ile örülü küçük fırınlar kullanılırdı. Günümüzün ekmek fabrikalarmdaysa duvarları yalıtkan ve elektrikle ısıtılan fırınlar kullanılmaktadır.
Ekmek elektrikli fırmda piştikten sonra soğutma bölümüne alınır. Ekmek fabrikalarında kısa sürede çok fazla ekmek pişirilebilir. Bizim ekmeğimiz: Türkiye’de ekmek yapımında genellikle buğday kullanılır. Kimi yerlerde arpa unu, mısır unu ve çevdar u-nundan va da bu unlardan belli oranda buğday ununa katılarak da ekmek yapılmaktadır. Türkiye’de yapılan ekmek türleri somun, francala, pide ve tayındır. Somun fırında ve açıkta pişirilir.
Pide ince, yuvarlak ya da oval biçimde yapılır. Tayınsa 88-95 randımanlı unlardan yapılır ve vitamin yönünden oldukça zengindir. Tayın asker ekmeği olarak da bilinir. Bunların dışında Anadolu’da yapılan peksimet, tandır ekmeği, yufka ekmeği ve tepsi ekmeği de sayılabilir. Ekmek yapımında kullanılan maddelerin değişmesi nedeniyle ekmek çabuk bayatlamaktadır. Ayrıca ekmeğin ağırlaşması için ekmek hamuruna barit sülfat da katılmaktadır. Ekmeğin, eksik ağırlıkta ve değersiz maddelerin katılarak çıkarılmasını önlemek amacıyla belediye görevlilerince denetim yapılır.
Ekmek insanın başlıca besinlerinden birini oluşturur. Çok eski çağlardan beri insanlar ekmeği ana besinlerinden biri saymışlardır. Oysa ekmeğin fazla besleyici ve kalori değeri yoktur. Gerçekten de ekmek özellikle karbonhidrat ve protein içerir. Türkiye’de de ekmek halkın başlıca besin maddelerinin başmda yer alır.
Türkiye’deki ekmek tüketimi, sanayileşmiş ülkelerin ekmek tüketimine oranla çok yüksektir. Gerçekten de sanayileşmiş ülkelerde ekmek tüketimi oranı gittikçe azalmaktadır. Buna karşılık az gelişmiş ülkelerde ekmek yine de en önemli besin olma niteliğini sürdürmektedir. Ekmeğin çabuk bayatlaması büyük bir israfa yol açmaktadır. Bayatladığı için atılan ekmek tutarı büyük rakamlara ulaşmakta, ekonomiyi olumsuz yönde etkilemektedir. Ekmeğin bayatlamasını önlemenin yollarından biri, ekmeği buzdolabında ya da bir naylon torba içinde tutmaktadır. Bu koşullar ekmeğin uzun süre bayatlamadan kalmasını sağlar.