Eczacılık Nedir
Eczacılık ilaçların hazırlanmasıyla uğraşan bilim dalı. Başlangıçta hekimlikten ayrı bir dal değildi; hastayı tedavi eden hekim gerekli ilaçları da kendisi hazırlardı. Eskiçağda yaşamış ünlü Yunan hekimi bile kullanılmakta olan kimi ilaçlarm etkilerini saptamış. Galenas (MS. 137-201) ise, yazdığı kitaplarda bitkilerden elde edilen yüzlerce ilacın tanımını vermiştir.
Çağdaş tıpta, bitkilerden çıkarılan ilaçlara bugün de galanik ilaçlar denmektedir. Daha sonra hekimler ilaç hazırlama işini yardımcılarına bıraktılar. Eczacılığa ilişkin ilk eser, MS I. yy’da Romalı bilgin Dioscorides’in yazdığı De Materia Medica (ilaç Hammaddeleri) adlı kitaptır. Bu kitap Ortaçağ’da Arapçaya çevrildi ve Bağdat çevresindeki Arap tıp okullarında okutuldu. Arapların çok zengin formüller bulup uygulamaları sonucunda hekimle eczacının görevi kesinlikle birbirinden ayrıldı, ilk ez-caneler XII. yy’da Bağdat’ta açıldı. Sonra da Avrupa’da gelişmeye başladı.
XVII. yy’dan sonra eczacılık gerçek bir bilim dalı durumuna geldi. Bir ilaç üzerinde ilk bilimsel deney, 1808’de Alman eczacı Friedrich Wilhelm Sertümer’e aittir. Afyondan renksiz kristaller ayrıştıran Ser-türner, afyonun ilaç etkisinin bu kristallerden ileri geldiğini saptadı. Bu kristallerden oluşan maddeye de morfin dendi. Bundan hemen sonra Güney Amerika yerlilerinin yüzyıllarca ilaç olarak kullandıkları kınakına ağacının kabuğu ayrıştırıldı ve kinin elde edildi. XIX. yy. başlarında kimyacı Lavoisier ve onu izleyen bilim adamları eczalığı yeni alanlara yöneltiler.
Kimya, eczacılığı geliştirdi; alkaloitlerin ve daha sonra glikozitlerin bulunması tedavide yeni bir dönem başlattı. Eczacılık sanatında yeni gelişmeler; yıkama-süzme, alçak basınç altmda su buharıyla damıtma, etkili maddeleri bozulmamış galenik prepa-ratlarm hazırlanması, kaynak alkol ya da alkol buharıyla sterili-zasyon gibi kimi tekniklerin elde edilmesini sağladı. XIX. yy’ın sonunda, eczacılığa sterili-zasyon yöntemini, serum ve aşıları kazandıran Pasteur’ün çalışmaları, eczacılıkta yeni bir aşama oldu. XX. yy. başlarında özellikle Foumeau ve okulunun çalışmalarıyla eczacılık büyük ölçüde gelişti. Birçok yeni maddenin sentezi yapıldı; hipnotik-ler, antihistaminikler, sakinleştiriciler gibi yeni ilaç grupları ortaya çıktı. Antibiyotik ilaçların bulunmasıyla eczacılık bugünkü aşamasına ulaştı.
Türkiye’de eczacılık. Cumhuriyete kadar olan dönem, Cumhuriyetten II. Dünya Savaşı’na kadar olan dönem ve II. Dünya Savaşı’ndan sonrası olmak üzere üç evrede incelenir, ilk evrede, eczacılık genellikle hekimlikten ayrı değildi. "Kocakarı ilaçları" denen ilaçlar halk arasında yaygın kullanılırdı. Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar tıp ve eczacılık özellikle azınlıkların uğraşı alanıydı. Ayrıca en basit ilaçlar bile Avrupa’dan getiriliyor, hammadde darlığı çekiliyordu. ikinci evrede hazır ilaç dışalımı ve satışı sağlık bakanlığının iznine/bağlandı.
II. Dünya Savaşı sıralarında, yerli ilaç sanayisi ülke gereksinimini büyük ölçüde karşılar duruma erişti. Üçüncü evrede, savaş nedeniyle ilaç dışalımı azaldı ve yerli ilaç sanayi üretimi arttı. 1950’lerde tersine bir gidişle hem yabancı ilaç dışalımı arattı, hem hammadde dışalımı kolaylaştı, hem de ilaç tüketimi genişledi. Yabancı sermaye önce dışardan alman malın temsilcisi olarak, sonra da laboratuvarlar halinde (Yabancı Sermayeyi Tevşik Yasası’ndan yararlanıp) Türkiye’ye girdi. Bugün ilaç sanayimizin genel yapısı, hammaddeyi dışardan alarak ilaç üretme biçimindedir. Türkiye’de eczacılık öğretimi, 1839’da Mektebi Tıbbiye’de açılan ec-zacılık sınıfı ile başlar.
Daha sonraları Tıp Fakültesi’ne bağlı bir Eczacı Mektebi kuruldu. Cumhuriyet’in başlarında (1925) Eczacı Mektebi, Eczacılık Okulu olarak hazırlanan Beyazıt’taki binaya taşındı. 1933 Üniversite Reformu’nda da Eczacılık Mektebi, Tip Fakültesi’nden alınarak Fen Fakültesi’ne bağlandı. 1944’e kadar süren bu dönemde öğretim süresi üç yıldı, 1946’da dört yıla çıkartıldı. Eczacılık Okulu 1963’de fakülte durumuna getirildi. 1960’a dek Türkiye’de ezcacı yetiştiren tek kamusal kurum bu okuldu. 1960’ta AÜ Eczacılık Fakültesi, 1972’de Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi açıldı, ilk özel eczacılık okulu 1946’da açıldı.
Daha sonra buna yenileri eklendi. 1971’de özel okullar devlet-leştirilince, özel eczacılık okulları iktisadi ve Ticari ilimler Akademilerine bağlandılar. 1981’de çıkarılan YÖK yasasına göre yapılan düzenlemeyle de akademilerle birlikte üniversiteler bünyesinde fakülte olarak yer aldılar.