Bilim Kurgu Nedir
Bilimkurgu Düşsel ülkelerde ya da başka gezegenlerde geçen olaylara ya da bilimin gelecekte gerçekleştireceği umulan, ama henüz gerçekleştirmemiş olduğu teknik olanaklara yer veren bir edebiyat türü. Bilimkurgu terimi birbirleriyle çelişen iki sözcükten oluşur. Bilim (yani kesinlik, kanıt, gerçeklik) kurgu (yani düş ve gerçekdışı). Buna karşın bu iki kavram, geleceğin öngörülmesine dayanan bir anlatı türünde uyum içinde bir arada yer alırlar. Birçok bilimkurgu romanlarında yıllar sonra gerçekleşmiş olan olaylar tasarlanmış ve işlenmiştir. Bilimkurgunun "babası" Fransız romancı Jules Verne’dir. Jules Verne, yirminci yüzyılın kimi buluşlarını ondokuzuncu yüzyılda sezmiştir.
"Aya Yolculuk" ya da "Deniz Altında 20.000 Fersah" gibi serüven romanlarında, bilimin gelişmesi sonucu yüzyıl sonra gerçekleşen tahminlerde bulunmuştur. Aslında edebiyat bilimkurgu ilişkisi çok eskilere dayanır. Eski Yıl* nanlıların mitolojik söylencelerinde uzayla ilgili diye nitelendirebileceğimiz olaylara da yer verilir. Ancak uzay yolculuğunu kanatlı bir atla, bir otomobille ya da uzay gemisiyle, tasarlamak arasında fark vardır. Jules Verne’nin yaşadığı dönemde top kullanıldığından içine insan alarak Ay’a giden büyîik bir merini tas arlanabilir di. Zamanın teknik ve bilimsel düzeyine biraz düş gücü katılması yeterliydi.öte yandan bu yıllar bilimsel ve teknik gelişmenin daha iyi bir dünya özlemini gerçekleştirmeye yönelik umut dolu gelişim yıllarıydı. Ancak daha sonraları, ileride belirtileceği gibi, bilimkurgu bu gelişimden duyduğu korkuyu da dile getirmeye, çarpıtılmış bir gerçeği gündeme getirmeye başladı.
Öncüler: Bilimkurgu yazınının ilk önemli habercisi, geçen yüzyılın ilk yarısında yaşayan büyük Amerikan yazarı Edgar Allan Poe’dur. Poe fantastik öyküle-rinde bilimsel bir anlayışa yer verir. Gordon Pym" adlı romanı kutupların buzulları altında gizlenmiş olan esrarengiz canlılarla olan karşılaşmayı anlatır. Ama bilimkurgu türünün ilk özgün ve gerçek romanı Poe’nunkinden yirmi yıl önce, 1817’de ingiliz ozanı Shelly’nın karısı Mary Wollstonecraft tarafından yazıl-mıştır. Yazar yapıtına "Fran-kenstein" adını vermiştir.
Roman, içinde fokur fokur kimyasal maddeler kaynayan imbikler ve elktrik ma-kinalarıyla, bir ölünün cesedini, yaşayan bir canavar haline dönüştürmeyi ba-şaran bir bilim adamının başm-dan geçen olayları dile getiriyordu. Bu roman büyük bir başarı kazanmıştır. Bugün bile, her fırsatta yeniden ele alınmaktadır (özellikle sinemada). Frankenstein, bilimkurgunun bir dalının simgesi durumuna gelmiştir. Poe’nun ya da bayan Shelly’nın Verne’i etkilemiş oldukları kesin değildir. Ama hiç kuşkusuz 1866’da doğup 80 yaşında 1946’da ölen ingiliz romancısı Herbert Georges Wells’in ilk romanları, Verne’in etkisi altında kalmıştır. Wells, "Merihliler"in yaratıcısıdır. En önemli yapıtları "Zaman Makinesi" (geçmişte ve gelecekte gezinmeye olanak verir) "Görünmeyen Adam" ve "Dünyalar Savaşadır.
Dünyalar Savaşı adlı kitapta başka gezegenlerden gelenlerin (Merihliler) dünyamızı işgal etmeleri anlatılır. Roman 1938 yılında ABD’de radyo tiyatrosu haline getirilmiş ve yayını yöneten Orson Welles, programı sunarken başka dünyadan gelenler tarafından dünyamızın işgalini "gerçek" bir haber gibi yayınlatmıştır. Bu yayın üzerine binlerce kişi yollara dökülmüş, herkes kaçışmaya başlamış, intihara kalkanlar bile olmuştur.
Bilimkurgu: Bu dönemde ABD’de bilimkurgu bir edebiyat türü olarak oldukça tutulmuştu. On yılı aşkın bir süredir bir takım özel haftalık veya aylık dergilerde bilimkurgu romanları yayınlanıyordu. 1929 yılında, bu yayınlardan birinde "bilimkurgu" terimi kullanılmıştır. (Söz-konusu terimin ülkemize girişi ise oldukça yenidir). Yalnızca bilimkurgu konularını işleyen ilk dergi 1926 yılında, çıkarılmıştır.
Derginin kurucusu Hugo Gernsback bu anlatıları şöyle tanımlıyordu. "Romanın örgüsüne, geleceğin tasarlanmasıyla bilimsel bulguların eklenmesi." Gernsback’m kendisi de bir bilimkurgu yazarıydı. "Ralph 124-C41" adında bir romanı vardı. Bu romanda, uzay uçuşları, radar, televizyon mikrofilm ve birçok otomatik aygıt, akıllara durgunluk verecek bir kesinlikle anlatılıyordu. Gernsback, oldukça kötü bir biçime sahip olmasına karşın, Amerikan kurgubilim anlatısının "vazgeçilmez kişisi" olarak değerlendirilir, öncüler döneminin en önemli ve üretken yazarı ise hiç kuşkusuz Edgar Rice Burroughs’dur. Milyon-larca okuyucusu ve çok sayıda kurgubilim serüven romanından başka Tarzan’ın yaratıcısı olan yazar, ününü günümüze dek korumuştur. Burroughs gibi başarılı yazarlar sayesinde bilimkurgu yirmili yılların sonlarına doğru iyice tanımlanmış bir edebiyat türü olmuştur. ABD’de aym dönemde özel dergiler doğmuş ve halk tarafından ilgiyle karşılanmıştır.
Bilimkurgu anlatısına ayrılmış kitap yayınları, başka ülkelerde olduğu gibi Amerika’da da ortaya çok daha geç çıkmıştır. Öykülerin formülü, her zaman kahramanların zaferiyle sonuçlanan eski serüven romanlarından alınmıştır. Yazarların düş gücü salt öykülerin teknolojik gerçeğe uygunluğuna dayanıyordu. Bu kuşağın belirgin davranışı, "fetheden" (yeni gezegenler fetheden) insanı yüceltmesidir. Kısacası başka dünyalardan gelenler yok edilecek veya köleleşti-rilecek ya da dünya uygarlığına (daha doğrusu Amerikan uygarlığına) uyumlaştırılacak kötülerdir.
çok işime yaradı sağol
Çok işime yaradı