Adana Tarım veTarım Ürünleri Nedir
Denize açılan kapı olan Adana, Ceyhan ve Seyhan nehirlerinin meydana getirdiği Çukurova’nın merkezinde yer almaktadır. Nehirler ilde Seyhan, Kozan ve Çatalan Barajlarını kazandırmış ve çok verimli alüvyonlu toprakların oluşmasını sağlamıştır. Coğrafi konumu, iklimin uygunluğu tarımsal yönden de avantaj sağlamıştır.
Mevcut Topraklar
Adana’nın yüzölçümü 1.403.000 hektar olup; bu arazinin,
539.000 hektarı işlenen tarım arazisi,
48.970 hektarı çayır ve mera,
547.730 hektarı orman-çalılık ve fundalık,
235.300 hektarı dağlık-taşlık,
13.000 hektarı yerleşim alanı,
19.000 hektar alan ise su yüzeyleridir.
Tarım Arazilerinin Dağılımı Hektar
Tarla 445.180
Meyve 44.406
Sebze 37.435
Nadasa Bırakılan Alan 11.979
Toplam Tarım Alanları 539.000
Oldukça verimli olan Çukurova topraklarında II. Ürün olarak Mısır, fıstık, soya, ayçiçeği gibi ürünler ile sera ürünlerinin ekim alanları giderek artmaktadır. Ayrıca bağ ve bahçecilik konularında modern yöntemlerle çalışmalar yapılmakta, üzüm, kiraz gibi meyve üretimi geliştirilmektedir.
Türkiye’nin en gelişmiş tarım bölgesi olduğu gibi, modern tarım ağaçlarının en çok kullanıldığı ildir. Yüzölçümünün % 39’u tarıma elverişli ve çok bereketlidir.
Adana’nın bereketli ovalarından; traktör, diğer modern tarım araçları, sulama, gübreleme, ıslah edilmiş tohum ve ilaçlama ile senede bir kaç defa ürün alınmaktadır. Sulanan araziler her sene artmaktadır.
250 bin tona yaklaşan saf pamuk ile Türkiye’nin pamuk üretiminin dörtte biri buradan sağlanır. Pamuğun Akala ve Cocker türleri yetişir. Adana, pamuk ambarı olduğu gibi; tahıl, susam, kavun, karpuz, turfanda, sebze, arpa, yulaf, baklagiller, şeker kamışı, üzüm, incir, tütün, pirinç, yer fıstığı ve turunçgiller bakımından da önemli bir yer tutar.
TÜRKİYE’NİN ÜRÜN AMBARI
Cumhuriyet’ten önce tarımsal faaliyetler yok denecek kadar az yapılıyordu. Burada yaşayanlar kendilerine yetecek kadar buğday, mısır, yulaf, arpa ve benzeri gibi tarımsal ürünler yetiştirirken, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın geldiği 1833-1840 yılları arasında tarımda büyük bir gelişme olmuş onun gelirken birlikte getirdiği Mısır’ın yerli halkı, Adana ve yöresinde yoğun bir tarım faaliyetine geçmişlerdir. Bunlar özellikle bağ-bahçe ve pamuk ekiminde etkili olmuştur. Göçerlerin zorunlu olarak yerleşik düzene geçmeleri, bunlara arazi verilmesi ile birlikte ekili-dikili yerlerin oranı artmaya başlamıştır. 1800’lü yılların sonuna doğru da Çukurova makinalı tarıma geçmiştir.
Cumhuriyetle birlikte yeni kurulan hükümet tarıma büyük bir önem vermiştir, köylüden alınan ağır vergileri ortadan kaldırmış, böylece tarımı teşvik etmiştir. 1950’li yıllardan itibaren traktör sayısının artması, 1956 yılında Seyhan Barajı’nın açılması, tarımsal mücadelenin başlaması ile birlikte tarımsal arazi artış gözlenmiştir. 1970’li yıllarda sulama kanallarının açılması ile birlikte sulanabilir arazide artış olmuştur. 1980’li yıllarda II. Ürün uygulamasına geçilmiş ve 1,5 milyon dekar alan değerlendirilmiş, soya, mısır, yer fıstığı ekim alanlarında büyük bir artış olmuştur. Özellikle son üç yılda yapılan çalışmalarda ova bölgesinde, sebzecilik, meyvecilik ve özellikle seracılık konusunda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Sera üretiminde alçak ve yüksek örtü üretimi yapılan alanlar hızla artış göstermiştir.
Toroslar da ve vadilerinde ise meyvecilik, bağcılık ve hayvancılık konularında projeler uygulanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda meyvecilik %35, bağcılıkta %40, sebzecilikte %30 artış sağlanmıştır. Bu yıllarda tohum şirketlerinin mısır ve soya tohumlarını ithal etmesiyle Çukurova üreticisi alternatif ekim olanağına kavuşmuştur. Çukurova’da narenciye ekim alanları genişlemiş ve üretici için pamuk ve buğdaya ilaveten önemli bir gelir kaynağı olmuştur.
1930-1940 yıllarında tarıma ve tüketime dayalı sanayileşme ile başlayan sanayi faaliyetleri 1940 yılından itibaren büyük ölçekli fabrikalar olma sürecine girmiştir.
1950’li yıllarda hızlı kentleşmeye bağlı olarak inşaat malzemesi üreten fabrikalar da faaliyete başlamıştır. 1956 yılında Osmaniye, Gaziantep, İçel Konya yollarının birinci sınıf yol durumuna gelmesi Adana’nın transit merkez olmasını sağlamış ve ilin önemi artmıştır.
Aynı yıllarda Seyhan Hidroelektrik Santrali Çukurova Elektrik A.Ş.’ye devredilmiştir. 1960’lı yıllarda çeşitli sektörde birçok fabrika faaliyete geçmiş, 1970’li yıllarda ise sanayi sektöründe holdingleşme başlamıştır. Bugün Sasa, Çukurova Elektirik, Marsa, Bossa, Güney Sanayi, Temsa, Adana Çimento, Çukobirlik, Mensa, Pilsa, Güney Biracılık, Paksoy, Özbucak ülke genelinde faaliyet gösteren 500 sanayi kuruluşu içinde yer almaktadır. Cumhuriyetin ilan edildiği yıllarda Adana’da 2 iplik ve dokuma fabrikası var iken bugün 25 ve daha yukarı işci çalıştıran işyeri sayısı 189’a çıkmıştır.
Hayvancılık: Hayvancılık tarım kadar önemli değildir. Mer’a ve otlaklar azdır. Hayvancılık daha çok Toros dağları yamaçlarında görülür. Koyun, kıl keçisi, sığır, at ve deve yetiştirilir. Arıcılık da gelişmiştir.
Ormancılık: Ormanların çoğu dağların Akdeniz’e bakan yamaçlarında bulunur. Karaisalı, Saimbeyli ve Kozan’da orman zenginliği fazladır.
Ormanlardan her sene 150 bin metreküpten fazla tomruk ve 370 bin metreküp civarında yakacak odun elde edilmektedir.