Boğulmalar ve İlk Yardım, Boğulmalarda İlk Yardım Nasıl Yapılır Nedir
Suda boğulmanın ilk nedeni normalde hava girerek kan hücrelerine ulaşması istenilen ciğerlere su dolması nedeniyle vücudun oksijensiz kalmasıdır. Dokuların oksijensiz kalması ölüme götüren bir nedendir. Ancak suda boğulmanın ayrı oluşumları da mevcuttur. Eğer ciğerlere dolan su tuzlu ise ciğerlerde ödem (şişme) ve kanda koyulaşma ortaya çıkar ki bu da ölümcül bir durumdur.
Eğer ciğerlere dolan su tatlı ise bu kez de kan hücrelerinin (alyuvarlar) aşırı şişerek patlamalarına neden olabilir. Boğulmakta olan kişi hala çırpınıyorsa, siz iyi yüzme biliyorsanız ve can havliyle çırpınan kişiye hakim olacak kadar kendinizi güçlü hissediyorsanız suya girip kurtarmaya çalışın. Aksi taktirde kıyıdan sopa, ip, kumaş gibi şeyler uzatarak yardımcı olmaya çalışın ya da yardım çağırın. Kayık gibi bir araçla yardıma gitmişseniz kayığa çıkartmaya çalışmayın devrilme tehlikesi yaratabilirsiniz, kenarına tutun-masını isteyin ve böylece kıyıya ulaşın.
Nefes alamıyorsa
En kısa zamanda ciğerindeki suyu boşaltmak için zaman kaybetmeden, ağızdan ağıza yapay solunuma başlayın. Solunum başlayıncaya kadar sürdürün.
Suda boğulma yaz aylarında çok sık görülen bir kazayla ölüm nedenidir. İyi yüzme bilenler de tanımadıkları bölgelerde yüzerken dalga, akıntı, girdap ve kramp girmesi gibi nedenlerle boğulma tehlikesiyle karşılaşabilirler.
Kişi yüzme bilmiyorsa ya da deneyimsizse su kanalları, göletler ve havuzlarda boğulabilir. Küçük çocuklar deniz kıyısında , suyun derin olmadığı yerlerde de kolayca bu tehlikeyle karşı karşıya kalabilirler. Denizde veya başka yerde boğulmak üzere olan biriyle karşılaşıldığında ilk önce güvenli bir şekilde çevrede ona ulaşabileceğiniz bir araç arayın. Bir tekne veya kayık yoksa cankurtaran simidi, bir kalas parçası ya da otomobil lastiğiyle kazazedenin yardımına gidebilirsiniz. Yüzerek kurtarmak daha zor bir iştir.
Ancak deneyimli bir kurtarıcı ya da yüzücüyseniz yüzerek de boğulan kişiye ulaşabilirsiniz. Hem kendi güvenliğiniz hem de yardım için yanınıza bir cankurtaran simidi ya da yeleği almanız en iyisidir. Suya atladıktan sonra kazazedeye doğru yüzün, amacınız hiç vakit kaybetmeden onu sudan çıkarmak olmalı. Kazazedeyi sudan çıkardıktan sonra bilinci yerindeyse ve solunum güçlüğü yoksa onu sakinleştirip ısıtın. Kazede baygın olmakla birlikte solunumu varsa kendisini yan yatırın, bu sayede yuttuğu su dışarı çıkabilir ve suyun akciğerlere gitmesi önlenebilir.
Yardım gelene kadar da kazazedenin yanından ayrılmayın. Boğulmalardaki ilk yardımın temel amacı akciğerlere hava girmesini sağlamak olduğundan çok hızlı davranmak gerekmektedir. Kazazede sudan çıkar çıkmaz ağzında protez varsa çıkarılmalı veya boğaz salgıları temizlenmeli, başı iyice arkaya çekilerek alt çene iki elle aşağı ve geriye itilerek baş parmaklarla ağız açık tutulmalıdır.Ağızdan ağza suni solunum yapılırken göğüs kafesine düzenli aralıklarla bastırılarak kalp masajı uygulanır. Ancak kalp masajı sadece kalp atımı ve nabız alınmadığı hallerde yapılmalıdır.
Suni solunum için kazazedenin başı arka/a eğilir, ensesinin altına katlanmış giysiler yerleştirilir. Öteki el ise kazazedenin alnına, işaret ve baş parmaklar burun deliklerini kapatacak şekilde yerleştirilir. Yardım eden kişi derin bir soluk aldıktan sonra dudaklarım kazazedenin dudakları üstüne yerleştirir ve soluğunu güçle verir. Kazazede çocuksa soluk verme fazla güçlü olmamalıdır. Soluk verdikten sonra kazazedenin soluk vermesi için ağzı açık tutulur. Kalp masajı için kazazedenin yanı basında diz çökerek, bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki ise bu elin üstüne yerleştirilir. Göğüs kemiğine omzun ve gövdenin ağırlığı gelecek şekilde bastırıldıktan sonra hızla bırakılır.
iki soluk verdikten sonra göğse 5 baskı uygulanır. Dakikada yapılan soluk verme işlemi 15 ila 20 defa arasında olmalıdır. Eğer yardım edilecek biri daha bulunursa suni solunuma iki kişiyle devam edilmelidir. Boğulan kişide düzenli solunum hareketleri ve kalp atımı sağlandıktan sonra suni solunuma son verilir. Suyla boğulan kişi akciğerlerinde suyun yol açtığı hasarı değerlendirmek amacıyla mutlaka hastaneye kaldırılmalı ve 48 saat süreyle kontrol altında tutulmalıdır.