Akut Sinüzit Nedir
Bir veya birden fazla paranazal sinüsün inflamasyonudur. En sık etkenler pnömokok ve H. influenzae, çocuklarda ayrıca M. catarrhalis’dir. S. aureus daha az sıklıkta görülür. Kronik sinüzitte ise sık rastlanan patojenler Pseudomonas aeruginosa, grup A streptokok, Staphylococcus aureus, bakteroides, fusobakteriler ve Propionobacterium acnes gibi anaeroblardır.
Nozokomial sinüzitte Gram-negatif enterik basiller (P aeruginosa, Klebsiella pneumoniae, enterobakter suşları, Proteus mirabilis, Serratia marcescens) ve seyrek olarak stafilokok ve streptokok gibi Gram-pozitif koklar etken olarak karşımıza çıkabilir. Aspergillus fumigatus, Candida albicans ve mukorales grubu mantarlar da daha çok immün yetmezlikli hastalarda görülen fungal sinüzit etkenleridir.
Klinik: Çok yaygın olarak kullanılan bir klinik sınıflama yoksa da, genellikle şu terminoloji kullanılır:
Akut Sinüzit: Semptomları 3-4 haftadan (bazı yazarlara göre 8 haftadan) kısa süren; pürülan burun akıntısı, postnazal drenaj, koku alamama, nazal konjesyon, yüz ağrısı, başağrısı, ateş, öksürük gibi üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularının uzun sürmesi veya şiddetli olması ile karakterize bir enfeksiyon hastalığıdır. Genellikle bir viral üst solunum yolu enfeksiyonunu takip eder.
Kronik Sinüzit: Akut sinüzitte görülen semptom ve bulguların bazılarının 3-8 haftadan uzun sürdüğü, bazan da çok hafif semptom ve bulgularla ortaya çıkan bir hastalıktır. Genellikle CT veya MRI gibi görüntüleme yöntemleri ile tanı konur.
Rekürren Sinüzit: Akut sinüzitin yılda 3 kez veya daha fazla tekrarlamasıdır.
Komplikasyonlar: Kronik sinüzit, osteomiyelit, orbital sellülit, kavernöz sinüs trombozu.
Tanı: Semptom ve bulguların değerlendirilmesi, nazal sitoloji ve radyolojiye dayanır. Klinik değerlendirmede genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları 5-7 günden daha fazla uzamış bir hastada sinüsler üzerinde palpasyonla hassasiyet, mukozal eritem, pürülan nazal sekresyon, posterior faringeal sekresyonlarda artma ve periorbital ödem bulunabilir. Transillüminasyon bazı vakalarda tanıya yardımcı olabilir.
Akut sinüzitte sinüs grafilerinde üç bulgu bulunabilir; havalanma azlığı, mukozal kalınlaşma (en az 4 mm) ve hava-sıvı seviyesi. Bunlardan ilk ikisi viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında da bulunabileceğinden, tanı değerleri kısıtlıdır. Bu nedenle rutin sinüs grafisi çekilmesi önerilmez. Tipik klinik semptom ve bulgular varsa, tedaviye başlanılabilir. Cevap alınamazsa, kronik vakalarda ve cerrahi müdahale düşünülüyorsa radyolojik değerlendirme gerekir.
Radyolojik değerlendirmede tercih edilen yöntem CT’dir. MRI kemik yapıları değerlendirmede yeterli bilgi vermeyebilir, ancak ayırıcı tanıda tümör düşünülüyor ise, tercih edilir. Ultrasonografi ise, hamile kadınlarda kullanılabilir.
Nazal sitoloji özellikle tekrarlayan sinüzitli vakalarda allerjik etiyolojiyi saptamak için yararlı olabilir. Bu vakalarda tekrarlayan ataklara neden olabilecek immün yetmezlik, kistik fibrozis ve immotil silia sendromu gibi hastalıklara yönelik testler de gerekebilir.
Ayırıcı Tanı: Soğuk algınlığı, periapikal abse, diş enfeksiyonları, migren, nedeni bilinmeyen başağrısı.
Tedavi: Akut sinüzitlerin % 60’I spontan olarak düzelir. Ancak bu vakaları antibiyotik gereken hastalardan ayırdetmek mümkün olmadığı için, antibiyotik kullanılması gerekir. İlk tercih edilen antibiyotikler amoxicillin ve trimethoprim / sulfamethoxazole’dur.. Etken bakterilerde % 30-40 oranında beta-laktamaz pozitifliği bulunduğundan, % 10-15 vakada cevap alınamayabilir, bu durumda ikinci seçenek ilaçlar kullanılabilir:
Amoxicillin/clavulanate veya sulbactam/ampicillin, clarithromycin, cefaclor, cefuroxime axetil, cefprozil, loracarbef, erythromycin, ceftriaxone, cefixime, cefpodoxime, azithromycin, clindamycin. Kronik vakalarda 3. jenerasyon sefalosporinler, clindamycin ve yetişkinlerde fluorokinolonlar kullanılabilir.Tedavinin süresi konusunda kesin bir görüş yoksa da, çoğu merkezde 10-14 gün uygulanır. Kronik vakalarda semptom ve bulgular geçtikten sonra tedaviye 7 gün daha devam edilmesi önerilir.
Sık kullanılan bir uygulama; birinci seçenek antibiyotiklerin 5-7 gün uygulanıp, hastanın bu süre sonunda değerlendirilmesi, semptomlar düzelmiş ise aynı ilaçlarla 5-7 gün daha devam edilmesi, düzelmemişse ikinci seçenek ilaçlardan biri ile tedavinin sürdürülmesidir.
Antihistaminik ilaçların ve dekonjestan burun damlalarının akut sinüzitte yararı gösterilememiştir. Allerjik rinitli hastalarda ortaya çıkan kronik sinüzitlerde antihistaminikler ve nazal veya oral kortikosteroidler yararlı olabilirler. Serum fizyolojik ile nazal irrigasyon ise, kronik sinüzitli vakalardaki akut atakların önlenmesi için kullanılabilir.
Cerrahi: Antral irrigasyon tıbbi tedaviye cevap vermeyen akut sinüzitlerde ve immün yetmezlikli vakalarda etkenin gösterilmesi gerektiğinde, örnek almak amacıyla uygulanabilir. Fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi ise daha çok ostial tıkanıklığın primer neden olarak düşünüldüğü vakalarda uygulanır.
Korunma: İnfluenza ve tekrarlayan vakalarda pnömokok aşısı sinüzit insidansını azaltabilir.