Fırtına (Eski Trabzon Deresi) Savaşı
19 Şubat tarihinde birliklerimiz Pazar İlçesi’nin doğusundaki Fırtına Deresi civarına çekildiler.1 Burada yeni bir savunma hattı oluşturulmuştu.2 Pazar ve Ardeşen arasındaki Fırtına Deresi’nde birliklerimiz düşmana karşı mevzilenmişti.
Bu arada 8. Piyade alayımız saldırılara karşı koymaktaydı. Penpuen ve İskonda adlı iki birliğe Alman subayı komuta etmekteydi.3 8. Piyade Alayını 1. Tabur Komutanı Binbaşı Tevfık Bey de komuta etmekteydi. Fırtına Deresinde mevzilenen birliklerimiz bu cephede on sekiz gün boyunca savaş yapıldı. Onyedinci gününe doğru Çayeli (Mapavri) İlçemize çıkarma yapmıştır.
Bunun ardından yaptıkları büyük hücumlarla bu cepheyi darmadağın etmişlerdir. Türk birlikleri o kadar sıkışmışlardı ki, cephedeki tüm ağırlıklarını terk etmek zorunda kalmışlardı. 4 Bu sırada dönemin Trabzon Valisi Cemal Azmi Beyde yöre halkının can güvenliğinin tehlikede olmasından dolayı bir bildiri yayınladı. Valinin bu bildirisinde yöre halkının batıya ve daha güvenilir yerlere göç etmesi isteniyordu.
Bu bildiri üzerine savunma hatlarımızda olan bazı gönüllüler ailelerinin göç etmelerine yardımcı olmak amacıyla mevzilerini terk ettiler. Bu olay sahil kesimindeki savunma mevzilerimizin zayıflamasına neden olmuştu. Ayrıca sahil kesiminin savunulması kolay olacağı düşüncesiyle buraya takviye kuvveti gönderilmiyordu. Takviye kuvveti olarak gönderilenler de kazalardan acele olarak toplanan gönüllülerdi.
Rus donanması ise sürekli, mevzilerimizi bombalayarak birliklerimize zarar veriyorlardı. Bu durumda savunma gücü ile fazla bir şey yapılamıyordu. Rus kuvvetleri Fırtına Deresi boyunca mevzilenen kuvvetlerinizi taciz edip etkisiz hale getirdiler.
Ruslar Erzurum’u (16 Şubat 1916)’da işgal ettiklerinde Ermeniler büyük bir sevinç içindeydiler. Fakat daha önce Ruslar, Ermenilere büyük bir umut vermişlerdi. Erzurum işgal edilince Ermeniler bir Erzurum’da oturma hakkına sahip değildiler. Ruslar bir bildiri yayınlayarak Erzurum’a Ermeniler için değil kendileri için geldiklerini açıkladılar. Ruslar Erzurum’u alınca bu sefer Karadeniz kıyı sınır kuvvetlerini Rize’ye çekip toparlamak zorunda kaldılar.6
Fırtına Deresinde mevzilenen birliklerimiz on beş gün kadar beraber kaldıkları köy halkından birliklerimize erzaklar toplandı.7 Üçüncü Ordumuza bağlı sahil çetesine her yönden desteğe ihtiyaç vardı. Ancak o yıllarda kara yollarının yetersizliği güçlenen Rus donanmasının deniz taşımacılığını önlemesi gibi nedenlerle cephelere yeterince destek verilemiyordu.
27 Şubat 1916 tarihinde bu hazırlıklar çerçevesinde Rus donanmasına katılan “Marya” adlı zırhlı ile birlikte Ruslar Ardeşen ilçemize bir çıkartma yaptılar. Birliklerimiz Hamidiye (Eski Trabzon) ve eski Viçe (Ç.Hemşin) hattını oluşturan yeni savunma mevkile-rimize küçük saldırılarda bulundular. Ruslar gelecek olan yeni takviye kuvvetlerinin gelmesi için oyalama taktiklerini yaptılar. Daha sonra birliklerimizi çember içine almayı planladılar. Bu durumu anlayan birliklerimiz dağınık bir düzenle batıya doğru geri çekildiler. Sahil kuvvetlerimiz ve seyyar Jandarma birliklerimiz bu çıkarmaya karşı dokuzlu denilen ve o gün bile demode olmuş çok eski silahlarla karşı koymaya çalışmıştı.
Teçhizat bakımından üstün olan düşman kuvvetlerine karşı arazinin getirmiş olduğu avantajlarla karşı koyulmaktaydı. Bu savaşta başarı gösteremeyen 8.Piyade Alayının 1. TaburKomutanı Binbaşı Tevfık Bey görevinden ayrılmıştı. Yerine Binbaşı Ethem Bey getirilmişti.
Pazar, Hamidiye (Eski Trabzon) mevki-ilerinde yoğun çatışmalar olmuştu. Ayrıca Pazar Şehitlik (Gakü) Köyü’nün üst tarafındaki tepelerde çok ciddi bir direniş ve taarruz yapılmıştı.10 3Mart 1916 da Rus Donanmasına katılmış olan “Marya” adı zırhlı gemisiyle altı muhribin açtığı ateş desteği ile büyük bir taarruz daha yaptılar. Bölge Komutanı Tuğgeneral Av-ni Paşa bu mevzilerde birliklerin yanındaydı.
4 Mart 1916’da Ruslar Pazar İlçemizi işgal ettiler. Burada mevzilenen birliklerimiz büyük bir panik içinde bir kısmı batıya îyidere (Kalapotamaz) mevkiilerine bir kısmı ise güneye Ç.Hemşin istikametinde dağlara çekildiler. Bu arada iki piyade bölüğümüzü esir aldılar.” Ruslar, Pazar İlçemizi işgal ettiklerinde, dağları aşarak patika yollardan gelip yöre halkını zorla göçe mecbur ettiler.
Ruslar köylerden silah toplamaya başladılar. Rusların aradığı silahlar mavzerler idi. Birkaç kişi kırılıp açılan Osmanlı Tüfeği tabir edilen silahları teslim ettiler. Ruslar bu silahları kırıp attılar. Köy halkının çoğunda silah vardı ve bunları teslim etmediler.7 Ruslarla beraber gelen Ermeni ve Rumlar bu yöreleri yakıp yıkmak için büyük bir sabırsızlık içindeydiler. Ermeni ve Rumlar ise Ruslar’ın mülkiye amiri Naçalik adlı komutanlarından çekiniyorlardı. Rus askerleri yerleşim birimlerinde nöbet tuttular.
Ermenilerin yapacağı katliamlara karşı önlem almışlardı. Naçalik yalnızca Rusça bilen kişilerle irtibata geçiyordu.12 Son muhacir kafileleri de Trabzon’a doğru gittiler. Artık istila bir sel gibi akıp gidiyordu. Ermeni ve Rumlar bölgelerden göç etmek isteyenleri geri çekti.
Kaynak: Rize’nin Kurtuluşu – Cemal Topaloğlu