Dünyada Çay Üretimi

      10.11.2019
      1.602
      Dünyada Çay Üretimi

      Binlerce yıldan bu yana içecek olarak tüketilen çay günümüzde toplumsal yaşantının bir parçası, yoksul ve varsıl insanların ucuz bir içeceği olmuştur. Çay, doğada yabani olarak yetişen çay bitkisi yapraklarının ilk kez elle işlenmesiyle hazırlanmıştır.

      Bir Çin efsanesine göre Milattan 2737 yıl önce çay bitkisi Çin’de yetiştirilmiştir. Büyük Çin İmparatorluğunda tarımın babası olarak anılan imparator Shen Nung kurduğu çay bahçeleriyle çayın yararlı bir bitki olduğunu halka anlatmaya çalışmış ve çay tarımını geliştirmek için çaba harcamıştır.

      Ünlü filozof Confucius M.Ö.500 yıllarında çaya ait bilgileri derleyip toparlamış ve yararı nedeniyle halka çay bitkisini yetiştirmelerini ve çay içmelerini önermiştir. Büyük saygı, sevgi ve güven kazanmış bir kişi olan Confucius’un çaya olan bu ilgisi nedeniyle Çinli’ler çay bitkisinin Çin’in ulusal bitkisi haline geldiğine inanmışlardır. Nitekim Formoza kökenli bazı çay paketlerinin üstünde, son zamanlara değin Confucius’un resminin bulunması, bu inancın bir göstergesidir.

      Çaya ait bilgiler, Milattan 350 yıl sonra Kuo P’o tarafından yazılan Erh Ya adlı eski Çince bir lügatta yer almıştır. Çay üzerinde Ch’a Ching adlı el kitabı Çin bilim adamı Lu Yu tarafından M.S.780 yıllarında yayınlanmıştır. Bu el kitabında çay yaprağından gıda olarak yararlanma yolları ayrıntılı şekilde açıklanmıştır. Aynı yıllarda Çin’de çay satışından belli oranda vergi almmaya başlanmıştır (Anonymous 1960).

      Çin’de Buda rahipleri çay kültürünü yerleştirme ve yaymada büyük ölçüde aracılık yapmışlar, kendilerini insan üstü varlık olarak kanıtlayabilmek için bol bol çay içmişler, uzun süre uykusuzluğa dayanmışlar ve çayı Buda mezhebinin adeta bir sembolü haline getirmişlerdir. Bu mezhebin ülke içinde ve dışında yayılmasını isteyen rahipler, çayın Çin’de ve komşu ülkelerde kısa sürede yaygınlaşmasına yardımcı olmuşlardır. Böylece çay Çin’in hem kültür bitkisi hem de en çok kullanılan içkisi halini almıştır.

      Çin’deki uygulamaların etkisiyle çay tarımı M.S.805 yıllarında Japonya’da da başlamıştır. Çay’a ait ilk bilgiler M.S. 593 yıllarında Japonya’da yayınlanan kitaplarda yer almış ve çay üzerinde ilk dikkate değer kitap 1200 yılında yayınlanmıştır.

      Çay bitkisi, Japonya’dan Java’ya ilk kez 1684 yılında Alman Doğa Bilim Adamı Andreas Cleyer tarafından getirilmiştir. Daha sonra Endonezya’da çay endüstrisinin babası olarak bilinen J.L. Jacobson, 1827 ve izleyen yıllarda Java’da çay tarımının yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur.

      Kuzey Hindistan’da (yukarı Assam’da) çay bitkisinin yabani olarak bol miktarda yetiştiği ilk kez 1823 yılında Major Robert Brace tarafından saptanmıştır. Ancak Hindistan’da gerçek anlamda çay endüstrisinin, Lord William Charles Cavendish Bentinck tarafından hazırlanan planlı bir çay tarımı ile başladığına inanılmıştır.

      Sri Lanka’da (Seylan) çay tarımı, kahve pas hastalığı (Hemileia vastatrbc) nedeniyle kahvelerin büyük ölçüde zarar görmeleri sonucu, 1870 li yıllarda hızla yayılmıştır. Rusya Federasyonu’nda (SSCB) çay tarımına 1847 yılında; Uganda, Nyasaland ve Kenya’da 1900’lü yıllarda başlanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde çay bitkisinin yetiştirilmesi ve çay tarımının yaygınlaştırılması 1890-1915 yılları arasında Dr.Charles U.Shepardhn öncülüğünde denenmiştir. Ancak çay üretiminde fazla miktarda iş gücüne gereksinme olması, maliyetinin yüksek bulunması nedeniyle üretim yerine dış alım yoluyla Amerika Birleşik Devletleri’nin çay gereksinmesinin karşılanması yeğlenmiştir.

      Araplar tarafından çayın tanınması M.S.850 yıllarında olmuştur. Venedikliler 1559 yılında, İngilizler 1598 yılında ve Portekizliler ise 1600 yılında çayı ilk kez görüp tanımışlardır. Avrupa’ya Hollandalılar tarafından ilk kez 1610 yılında getirilen çay, Moskova’daki Çarlığa 1618 yılında Çin Sefareti tarafından armağan olarak sunulmuştur. Avrupa’da ve Rusya Federasyonu’nda uzun süre çaya gerekli ilgi gösterilmemiş bu hususta bazı doktorların çayın her yerde bulunabilen bir ottan başka bir şey olmadığına ilişkin söz ve yazıları etkili olmuştur.

      Hatta 1650 yılında Almanya ve Hollanda’da bazı doktor ve papazlar, çayın insana zararlı olduğunu, bu nedenle Çinlilerin kuru ve zayıf kaldıklarını öne sürerek, çayın yasaklanmasını önermişlerdir. Buna karşın Fransız doktorlar 1671-1685 yıllarında çayın yararlı olduğunu etkili bir şekilde savunmuş, gözlem ve deneyimleriyle çayın tanıtılıp yaygınlaşmasında önemli rol oynamışlardır.

      İngiltere’de çayın halk arasında yaygınlaşması Hollanda, Fransa ve Almanya ile hemen hemen aynı zamana rastlar. İngiltere’de 1650 li yıllarda çay, soyluların gittiği kahvelerde daha çok bir ilaç ya da tedavi aracı olarak içilmiştir. Londra’da insanların klüplere gitme adetleri, çay içim alışkanlığının yaygınlaşmasına neden olmuştur. Çay ile ilgili ilanlar Londra’da yayınlanan gazetelerde ilk kez 1658 yılında görülmüştür. Bu ilanlarda insan sağlığına yararlı, üstün nitelikli Çin çaylarının içilmesi halka önerilmiştir.

      Bu şekilde kahve ve şarap tüketimine paralel olarak çay içiminin hızla yaygınlaşmasına İngiltere Hükümetinin gelirinin artmasına olumlu etki yaptığı görülmüş; çay, kahve içilen ve satılan yerlerden vergi alınmaya başlanmıştır. Ancak ufak paraların azlığından kahvelerde, bakır, pirinç, hatta deriden yapılmış paralar kullandır olmuştur. Çok süslü olan bu paraların çoğunda Büyük Murat olarak tanımlanan Türk Sultanı’nın resmine yer verilmiştir. Bu paraların bir bölümü Londra’daki müzelerde sergilenmektedir (Tekeli 1976).

      Öte yandan 1662 yılında II. Şarl ile evlenen Portekiz Prensesi’nin etkisiyle İngiltere’de çay içme alışkanlığı kadınlar arasında da yaygınlaşmış, toplantılarda çay daha çok ikram edilir olmuştur. Bu prenses İngiltere’de ilk çay içen kraliçe olarak tanınır.

      Çeşitli nedenler öne sürülerek 1675 yılında İngiltere’de tüm kahveler kapatılmış, çayın satılması ve içilmesi Krallık emriyle yasaklanmıştır. Ancak kısa süre sonunda bu yasak kaldırılmış, çay içme alışkanlığı hızla yayılmış, İngiltere’de çay satan dükkan sayısı hızla artmış ve çay sevilen bir halk içeceği olmuştur.

      Kaynak: Çaykur Yayınları – Çayın Biyokimyası ve İşleme Teknolojisi, Prof.Dr. Burhan KAÇAR

      YORUMLAR

      Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.