Cimil Köyü Destanı

      Araştırmacı / Yazar Recep Koyuncu

      Bugüne kadar ilimizin en uzak köşelerinden biri olan İkizdere ilçemize bağlı Cimil köyünde değişik yıllarda birçok felaketin yaşandığını yazılı kaynaklardan biliyorduk.

      06.12.2012
      4.202
      Cimil Köyü Destanı

      Fakat son yıllarda yöre kültürü üzerinde yaptığımız araştırmalarda gün ışığına çıkmamış birçok belgeye rastlamamız, yöre tarihine ışık tutmak adına bizlere çok büyük umutlar vermiştir.

      İnsanlarımızın ellerinde olan bu belgeleri mutlaka yöre tarihi hususunda araştırma yapan kişilere ulaştırmaları gerekmektedir. Bu şekildeki gayretler neticesinde birçok bilinmeyen geçmiş olaylarda gün ışığına çıkmış olacaktır.

      İşte bu belge sayesinde, 1895 miladi yılda Cimilde meydana gelen çığ felaketi hakkında kesin bilgiler öğrenebilmekteyiz. Bugüne kadar değişik kaynaklarda konu hakkında duyumdan ibaret olan haberler almıştık. Ancak bu belge sayesinde 1895 yılındaki çığ felaketinin tüm detayları teferruatlı bir şekilde günümüze kadar gelebilmiştir.

      Zamanında imamlık vazifesi yapan Çayelili Külünkoğlu Bilal Efendi, 135 kişinin çığ olayında hayatını kaybetmesini ve 43 kişininde yaralı olarak kurtarıldığını bu destan ile bizlere aktarmıştır. Konu hakkında bir belgede bugünkü Osmanlı arşivinde bulunmaktadır.

      (Başbakanlık Osmanlı Arşivi Y.PRK.ZB.11/28.) Zamanında bu felaket, bölgenin bağlı bulunduğu Lazistan (Rize) Komiserliği tarafından haber alınmış ve durum bölgenin Vilayet merkezi olan Trabzon’a bildirilmişti. Trabzon Komiserliği de 11 Şubat 1895 tarihinde durumu bir telgraf ile Zaptiye Nezareti (Bakanlığı)’ne bildirdi. Trabzon Komiseri Şükrü imzasıyla gönderilen telgrafın sureti şöyledir;

      Telgrafnâme
      Tarihi: 11 Şubat 1311 (1895)

      Zaptiye Nezareti Celilesine Mevrud Telgraf Suretidir

      Lazistan Sancağının Kuraiseba (İkizdere) nahiyesinde altı arşuni mütecaviz yarıkdan hasıl olan çığ Cimil Ortaköy karyesinden (köyünden) kırk beş hane ve beş değirmen ile bir cami’i hedm (yok) ederek tahminen sağir ve sağire (erkek ve kız çocuk) yüz seksen nüfus enkaz altında kalup bunlardan elli neferi mecruhan (yaralı) ve yüz yirmisi meyyiten (ölü) çıkarıldığı gibi altı yüzü mütecaviz Bargir ve Ester (eşek, at) ve Öküz ve İnek telef olduğu ve yine nahiye-i mezkürun Cimil Başköy karyesine inen çığ beş bab harem-i ebniyesi ile dört ahır, iki değirmen ve bir taşköprü ile bir haneyi hedm (yok) etmiş ve burada nüfusca telefat vuku bulmamış ise de kırk re’s (baş) bargir ve inek ve buna mümasil (benzer) hayvanat-ı ehliyenin telef olduğu Lazistan Komiserliği’nden şimdi alınan jurnal üzerine maruzdur. 11 Şubat (1)311
      Trabzon Komiseri
      Şukrü

      Osmanlıca Çeviriler:İshak Güven Güvelioğlu

      Rumi tarihle 1311 (1895)’de Cimil Ortaköy’de meydana gelen çığ felaketi üzerine yazılmış destan

      Varak 1


      Tarih bin üçyüz on bir’de
      Kanunisani ibtidasinde
      Yirmi dokuz gicesinde
      Bir büyük afât olmuşdur

      Yirmi kariş kar yağmişdur
      Kimse böyle görmemişdur
      Mevla aman virmemişdur
      Bu türlü bir iş olmuşdur

      Nice yerden geldi çiğler
      Yikup harab etdi evler
      İhtiyar olan böyle görmemişdur
      Hiç böyle iş olmamişdur

      Cimil denilen köylerden
      Herkes korkmişdur evlerden
      Kırk beş hanei bir elden
      Yikup harab eylemişdur

      Öyle muradelerde
      Böyledir iradelerde
      Saat iki ra[d]delerde
      Köye bir ateş düşmüşdür

      Ağaç taş ile katdi
      Kır beş hane birden batdi
      Hudâ kudret topini atdi
      Köyi hep harab etmişdur

      Ey Hudâ afv it Hasan’i
      Düzdi yapdi bu destani
      İki karyenun insani
      On iki gün çalışmişdur

      Varak 2


      Boyle iş olur mi derdik
      Gidup gözler ile görduk
      Toprak insan ağaç gorduk
      Birbirine karişmişdur

      Rih eser kar yağar her gün
      Nolaydi ray verse bir gün
      Mezar kazmak olsa mumkün
      Cenazeler yiğilmişdur

      Afât durdi heva açdi
      Millet hep birden karişdi
      Cumle geldi çalişdi
      İnsanlari çikarmişdur

      Bu işe dayanmaz yurek
      Ne ev kalmiş ne merek
      Herkes kazma balta kürek
      Ele alup yurumişdur

      Cenazeler yiğildiler
      Beş gun meydana kaldiler
      Koymağa yer bulmadiler
      O türlü bir hal olmişdur

      Kimi değişdi vatani
      Kör eylemişdur şeytani
      Sanki arasat meydani
      Bir kıyamet kurulmişdur

      Varak 3

      Kimi tandur ocağinda
      Yanup puryan olmişdur

      Kimi çoçuğini korken
      Kimi Kur’an okurken
      Kimi çorap tokurken
      Çorap elinde kalmişdur

      Kimi da dar eşik ile
      Kimi yatur doşek ile
      Bazi çocuk peşuk ile
      Ezilup harab olmişdur

      Kimi avaz ida iken
      Kimi niyaz ider iken
      Kimi namaz kilar iken
      Başi secdede kalmişdur

      Kimi abdest adliler
      Alup meydana geldiler
      Namazluklari serdiler
      Nemaza hazir oldiler

      Kimi çaruk ayağinda
      Kimi yuzuk parmağinda
      Kimiler de çanağinda
      Yemek yerken yikilmişdur

      Varak 4

      Herkes korkar çiğden selden
      Cevaz varmi bu meselden
      Beş alti cenaze birden
      Hocalar cenaze kilmişdur

      Hadis var Peyganberden
      Varid olmişdur hayerde
      Yirmi beş cenaze birden
      Bir mezara duzulmişdur

      Bir adam evinden kaçdi
      Gidup başka kapi açdi
      Mevla ğazabini saçdi
      Ayali hep kirilmişdur

      Kendi evinde dursan adem
      Mevla buyurmişdur ey adem
      Bakun sarfiçun çifini
      Kırdi köyun çocuğini

      Büyüğini kuçucuni
      Bir siradan geçurmişdur

      Kimi yatup uyurdi
      Kimi Kur’an okuyordi
      Hudâmuz oyle buyurdi
      Bu yeri harab itmişdur

      Kimi çocuk kucağinda
      Kalup evun bucağinda

      Varak 5

      Kiminun başi yarildi
      Kiminun koli kırildi
      Hudâ’dan emir virildi
      Yikilup harab olmişdur

      Kimi ateş ile yandi
      Kimi kan ile boyandi
      Kimi uykudan uyandi
      Görur kim harab olmişdur

      Kiminun yokdur azuği
      Sebi sibyanun yuzuği
      Dunyanun kapdi kazuği
      Oyle bir afat olmişdur

      Kimi ağlar kan yaş ile
      Ana buba kardaş ile
      Kimi de arkadaş ile
      Yola revan olmişdur

      Kimi aç susuzcuğ ile
      Büyüği ve kuçuği ile
      Ana buba çoçuğ ile
      Birbirine sarilmişdur

      Dua etdiler âlâ’dan
      Kurtulmağa o beladan

      Varak 6

      Hudâ Rabbi lekaladen
      Meğer imdad olmamişdur

      Niceleri yaralandi
      Yurekleri paralandi
      Defterleri karalandi
      Esame resid olmişdur

      Niceleri ezildiler
      Suretleri bozildiler
      Niceleri suzuldiler
      Kan akup revan olmişdur

      Yurek dayanmaz bu yaraya
      Cenazeler bir araya
      Düzuldiler bir siraya
      Sanki divan kurulmişdur

      İnsanlar çekdiler zahmet
      Hudâ’dan olmadi rahmet
      Yazuk ümmet-i Muhammed
      Bu türlü bir hale kalmişdur

      Hikmetine sual olmaz
      Bu misillü bir hal olmaz
      Kimseye arzuhal olmaz
      Bu afat kimden olmişdur

      Azrail emrile geldi
      Ölüm şerbetini virdi

      Varak 7

      Yüz otuz beş kişi öldü
      Kırk üç kişi kurtulmuşdur

      Bir iş oldi kıyane
      Yürek dayanmaz ziyane
      Yürek isterki dayana
      Bu türlü bir hal olmuşdur

      Hudâ’nın var idi bir kuli
      Arif namında bir deli
      Haber virmişdur ol veli
      Sozine bakılmamişdur

      Dedi bu köy batacak
      Yikilup harab olacak
      Oyle bir hale kalacak
      Bu turlu haber virmişdur

      Kimse inanmadi âni
      Söyletmişdur Hak âni
      Bu zamanenun insani
      Duğru diye inanmamişdur

      Katdi turab haceri
      Nebatat ile şeceri
      Pencerelerden içeri
      Gelup ateşler duşmişdur

      Canli kurtulan adamlar
      Böyle didiler anlar

      Varak 8

      Her biri ateş gördiler
      Öyle halde görinmişdur

      İki gün üç gün dört beş gün
      Altı yedi sekiz her gün
      Tamam oldu dokuz on gün
      Canlı adem bulunmişdur

      Bir iş oldi haddin aşdi
      Görenlerin akli şaşdi
      Kimi gurbetden ulaşdi
      Görür kim köy yikilmişdur

      Aşiklar geldi gurbetden
      Maşuklari ukubetden
      Bu türlü bir masiyetden
      Ayâli hep kirilmişdur

      Her iş olur furset ile
      Bu iş oldi nusret ile
      Gurbetçiler hasret ile
      Gelupde kavuşmamişdur

      Afat geldi o gecesi
      Kirildiler hep nicesi
      O köyün hem hocasi
      Bi-hamdillah kurtulmişdur

      Varak 9

      Hususiyle kendimuze
      Çok ihsan buyurmişdur

      İlahî ana atami
      Zevlarham akrabami
      Hem mağfiret it hocami
      Bize ilim öğretmişdur

      Okuyani dinleyeni yazani
      Rahmetinle yarlık Ya Ğani

      İş bu destan burada oldi tamam
      Mustafa’nın ruhine yüz bin salat u selam

      —————————————
      Sene-i Rumi 1311
      Sene-i Kameriye [1]313
      —————————————

      Külünkoğlu Bilal Efendi Ğaferallhu zünûbehum ve sattere ‘uyûbehum
      Bi hürmet-i seyyidi’l-Enbiyâi ve’l-mürselin
      Allahumme salli alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammed

      YORUMLAR

      1. yusuf aksu dedi ki:

        bu destanın başka türle rinide bulup yayın lar sanız daha güzel olur sanırrım.