Çanakkale Tarihi Nedir
Çanakkale Tarihi Antik çağda, bugunkü Çanakkale Boğazı’nın ve bölgesinin, mitolojideki bir rivayete göre bağlı olarak Hellespontos adıyla anıldığı bilinmektedir. Bu mitosa göre, Kral Athamos’un kızı Helle Kafkasya’ya gitmek için boğazdan geçerken denize düşerek boğulmuştur. Hellespontos adının, bu adla anmış ve Doğu Roma İmparatorluğunun sonuna değin bu ad kullanılmıştır.
Çanakkale Boğazı, Antik Çağ’ın bir kenti olan Abydos’tan kaynaklanan Avido yada Aveo adıyla da anılmıştır.
Ortaçağ İtalyan haritalarında Romania Boğazı adına rastlanır.Avrupalılarca boğaza verilen Dardanellos adının kaynağı ise Dardanlar’ın atası olan Dardanos’a dayanmaktadır.
Boğazın en dar yerine Fatih Sultan Mehmet döneminde Rumeli yakasında Sestos dolaylarında Kilitbahir, Anadolu yakasında Abydos dolaylarında Sultaniye ( Kale-i Sultaniye ) ya da Çanak Kalesi adıyla anılan sağlam kaleler yapılmıştır. Bugünkü Çanakkale İli’nin adı Anadolu yakasındaki Çanak Kalesi’nden gelmektedir
Çanakkale ‘nin adı Piri Reis XVII. Yüzyılın ikinci yarısında yazdığı “Seyahatname” de Kale-i Sultaniye diye geçmektedir. Bu nedenle Çanakkale adının seramik yapımının daha ünlendiği XVIII.yüzyıl sonlarına doğru kullandığı anlaşılmaktadır.
Yörenin en eski Beşiktepe ve Kumtepe yerleşmelerinden bilinen Kalkolitik Dönem yerli halkıdır. Bunları M.Ö. 3500′lerden 1200′lere kadar herhangi bir dış etki altında kalmadan yaşamlarını sürdüren Troia halkı izler. Bundan sonra buraya sırasıyla Troia Savaşları ile Akarlar, Ege göçleriyle de başka halklar gelmiştir.
Çanakkale İli, yazılı tarih öncesi dönemler bakımından zengin bir yöredir. XVIII. Yüzyıldan beri beri çeşitli gezginliklerin ve arkeoloji meraklıların uğrak yeri olmuştur. Bunlar Homeros’un İlyada adlı destanından edindikleri bilgilerle İlion’u bulmak için gezi,çeşitli araştırma , sondaj ve kazılar yapmışlardır. 1071′den sonra büyük bir hızla Anadolu’yu fethe girişen Türkler, Bizansla ilişkilerini daha çok kara yoluyla sürdürmüşler, bir deniz gücüne ve Çanakkale Boğazı’nın egemenliğine pek gereksinme duymamışlardır.
Çanakkale Kenti, Marmara’yı Ege Denizine bağlayan boğazın en dar yerinde ve doğu kıyısında yer almaktadır. Bölgenin Osmanlılıların eline geçmesinden sonra Fatih Sultan Mehmed’in, Kocaçay’ın (Sarıçay) ağzındaki düzlükle yaptırdığı “Çimenlik Kalesi”kentin çekirdeğini oluşturmuştur.
Çanakkale stratejik konumu nedeniyle her dönemde önem taşınmasına karşın, XX. Yüzyıl başlarına dek iki-üç bin nüfuslu bir kasaba görünümünü sürdürmüştür.XVIII. ve XIX.yüzyıllarda kent donanmalar için bir ikmal limanı ve ipek, yelken bezi, çanak-çömlek üretilen bir merkez olarak tanınmıştır.