Arılar Hakkında Bilgi
Zarkanatlılar takımının arıgiller familyasından böcek(Apiddae). 2000.’i aşkın türü vardır. Ağaç ve kaya kovuklarına, duvar oyuklarına ve toprak altına
yaptıkları özel yuvalarda genellikle toplu olarak yaşarlar. Bunlardan: Duvar arısı (Osmia cornuta) duvar deliklerine; eşek arısı (Vespa crabro) ağaç kovuklarına, duvar oyuklarına; toprak çiçek arısı (Bambus terrestris) toprak altında yuvasını yapar. Arı türleri içinde insanlara yararlı olanı balansıdır (Apisimellifica). Bal arısı da doğal olarak ağaç ve kaya kovuklarına yuvalanır ve balını buralara yaptığı petekler içinde biriktirir. Kovan adı verilen barınakların yaygınlaşmasıyla da, balansı yetiştirme ve bal elde etme bir meslek durumuna gelmiştir.
Arının vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere 3 bölümdür. Üzeri kahverengi, sarı kitinden kabuğumsu bir örtüyle kaplıdır; bu örtü hayvanın dış iskelet ödevini görür. Başta gözler, duyargalar ve ağız parçalan bulunur. Duyargalar ön kısımda ağız parçalarının biraz üstündedir. Hareket edebilen 12-13 parçadan oluşmuştur, üzerinde dokunma kıları ve koklama delikleri vardır. Koku alma duyusu çok gelişmiştir; böylece yüzlerce metre uzaktan eşlerini bulur, yavrularını tanır ve besinlerini seçerler. Karanlık kovanın için-
de, yine bu yetenekleriyle yumurtalar», kurtçuk, krizalit ve an düşmanlarını birbirinden ayırö ederler; yuvanın akıllara durgın-luk veren disiplinini sağîaılar. Başın iki yanında bir çift petek gözü, üst kısmında da 3 bas’t, göz vardır. Petek gözler, 4-7 bin tane basit gözün (faset) bi-raraya gelmesinden oluşur. Ağız başın önünde alt kısmındadi’. Bir çift üst çene, bir çift alt çene, bir çift çene ayağı olmak üzere 3 çift parçadan oluşmuştur. Üzerlerinde irili ufaklı kılar vardır, bunlar çoğu dokunma ve tad alma işlevini görür. Alî çenesi tüylü bir hortum halini almış, emici ve yalayıcı ağız tipi gelişmiştir. Göğüs; birbirine kaynaşmış 3 halkadan oluşur.
2. vc 3. göğüs halkalarının üst kısmından sağlı sollu 2- çift zar kanat çıkar, arka kanatlar öndekilere tüyden tutunma çen-gelleriyle bağlıdır. Arıların uçarken çıkardığı vızıltı, kanat hareketlerinden ileri gelir. Saatte 20-65 km hızla uçabilirler. Göğsün alt kısmında 3 çift bacak vardır, her bacak 4 bölgelidir (kalça, üst bacak, ak bacak, ayak). Bacakların her birinin görevi ayrıdır. En çok değişikliğe uğrayanı arkadaki 3. çift bacaklardır. Bunların alt bacak bölümünün dışa bakan kısmı çukurlaşmış, çevresi uzun kıllarla kaplanmıştır; an çiçektozlarını burada taşır. Arka bacakların ayak bölümünün içe bakar, yüzü sert ve sık kıllarla kaplanmıştır (fırça); görevi çiçektozlarını toplayıp topak yaparak, ön bacakların ve tarak denen kılların yardımıyla se-petçiğe yığmaktır. Karın; körük gibi içice geçmiş 7 hareketli halkadan oluşur Her halkanın alt kısmında birer çift soluk deliği (stigma) vardır, bunlar solunum sisteminin (trake sistem) dışarı açılan kapılarıdır.
Ayrıca karnın alt kısmında balmumu bezleri, son karın halkasında korunma aracı olan zehirli iğne vardır (erkek arılada bulunmaz), iğne geriye doğru dişli testere gibidir, zehir yanma, ağrı ve şişlik yapar. Sokan arı iğnesini geri çekmez ve iğne koparak soktuğu yerde kalır. Balarıları çiçeklerden emdikleri
balözlerini, topluiğne büyüklüğündeki kursaklarında (bal midesi) özlendirerek bal durumuna getirir ve petek yüksüklerine geri püskürterek doldururlar. Arının bal midesini bir defa doldurabilmesi için 1000-1500 çiçeki dolaşması, peteğin bir yüksüğünü doldurabilmesi için ise midesini 60 kez doldurup boşaltması gerekir. Arılar beslenirken, bu baldan bir miktarını kursaktan bölümlü mide denen orta bağırsağına geçirir. Sindirim borusu; ince bağırsak, kalın bağırsaktan sonra anüsle son bulur, ince bağırsağa bağlı malpiki boruları böbrek ödevini görür.
Bir koyanda 3 çeşit, arı vardır: Ana arı (bey arı, kraliçe arı), işçi arı, erkek arı. Ana arı: Kovanın başıdır, bir kovanda bir tane bulunur. Boyu uzun (2 cm), karnı büyüktür; iğnesi vardır ama soktuğu görülme/.. Döllenmiş yumurtadan meydana gelmiştir. 3-5 yıl yaşar. Kovanın insana şaşkınlık veren düzeni, ana arının varlığı ile sürer, ölürse kovandaki arılar dağılır. Ana arı ömründe kovandan çiftleşmek için bir kez çıkar, bu sırada erkek arılar da peşinden giderek yükseklere uçarlar. Ana arı kendisine yetişebilen bir erkek arı ile çiftleşir, aldığı iki milyona yakın spermayı, sperma kesesinde saklar. Kovana döndükten 3 gün. sonra yumurtlamaya başlar, yumurtlama devresinde, günde ortalama 1200-
1300, yılda 150.000-200. 000 yumurta yapar. Baharla başlayan yumurtlama ve kuluçka işleri kasım ayında duraklar,. Ana arı yumurtalardan bazılariru sperma ile dölleyerek yüksüklere bırakır; bunlardan büyük, kozalak biçiminde, aşağıya bakan yüksüklere bırakılanlardan ana an; küçük gözlere bırakılanlardan işçi arılar çıkar. Döllenmemiş yumurtalardan ise erkek arılar meydana gelir, işçi arı kovanın bütün işlerini yapan arıdır. Küçük yapılı (boyları 1,5 cm), yumurtalıkları körelmiş dişidir. Zayıf kovanlarda 10 bin, kuvvetli kovanlarda 80 bin kadar olurlar, 4-6 hafta yaşarlar, kışı kovanda geçi-renlerin ömrü baharda sona erer.
Arılar tam başkalaşım geçiren hayvanlardır; yani yumurtadan çıkan kurtçuk (larva), krizalit devresine (durgun devre) girer, daha sonra ergin arı durumuna geiir. Arıların bu gelişme devrelerinde yavruların her türlü, bakım, beslenme işleri işçi arılar tarafından yapılır, ömürlerinin ilk 20 gününde yumurtaların konacağı gözleri hazırlamak, tükrük salgılarıyla, bal ve çeçektozuyla kurtçukları beslemek, balmumu ve petek yapmak, dışardaki işçi arıların getirdiği balozunu bala çevirmek, kovanın temizlik, bekçilik işlerini yapmak gibi görevleri vardır. Kovan işlerinde yetişmiş olan bu arılar 20 gün sonra kovandan çıkar, birkaç uçuş yaparak çevreyi tanır, sonra
bir kısmı balozu, bir kısmı çiçektozu toplamak üzere ayrılırlar. Bunların arı konuşması (dili) denen, kendilerine özgü danslı hareketleri vardır. Biri çiçektozu ya da balozunun bol olduğu bir yer bulunca, bunu bulunduğu yerde dönme, gidip gelme gibi danslı bazı hareketlerle diğer işçi arılara duyurur.
Çiçektozu toplayan arılar ayaklan ve ağız parçalarıyla çiçektozu keseciklerini parçalar, bun-,arı topaklar haline getirip kovana taşırlar. Toplanan çiçektozları; yavrular için arı sütü hazırlanmasında, petekler için balmumu yapımında, kovanların yarık ve çatlaklarını sıvamak için özel bir macun yapımında kullanılır.
İşçi arıların yumurtalıkları körelmiş olduğu halde, bazen ana arı ölünce içlerinden biri yumurtlamaya başlar ve kovanı dağılmaktan kurtarır. Erkek arı, ana arıyı dölleyen andır, iri ve hantal vücutludur, iğnesi yoktur, döllenmemiş yumurtalardan meydana gelmiştir. Obur ve hazır yiyicidir, bir kovanda 200-300 tanedir. Ana arı ile çiftleşme uçuşundan dönünce, işçi arılar tarafından kovandan atılırlar, toplama ve beslenme organları iyi gelişmediği için de, dışarda fazla yaşayamazlar. Oğul verme: ilkbaharda çiçekler açınca arıların besinleri birdenbire artar, kıştan çıkan arılar çok çalışmaya ve yeni bir topluluk kurma hazırlığına başlarlar.
Ana arı yumurtlamayı hızlandırır, yeni ana arılar yetiştirilir, işçi arıların sayısı fazlalaşınca kovanda huzursuzluk başlar,-anlar hırçınlaşır, bunun üzerine eski ana arı (karınlarını balla doldurmuş, kovanın uçma deliği çevresinde toplanmış) yeni yetişen genç anları sıcak öğle saatlerinde peşine takarak kovandan ayrılır. Çevrede bir dala konar, diğer arılar da toplanarak bir üzüm salkımı gibi arı hevengi oluşturur. Buna oğul verme denir. Arıcılar izledikleri için, özel yöntemlerle bu oğulu yakalar ve ayrı bir kovana yerleştirir. Eski kovanda ise yeni yetişen ana anlar arasında savaş olur, kuvvetli olan kovanın başında kalır, diğerleri işçi anlar tarafından kovandan atılır.
çok uzun neredeyse tüm ödevlerimi bu siteden yararlanarak yapıyorum ama bu konuyu yapmakta zorlanıyorum
konuyu yapmakta zorlanıyorum…